Kösemusul:"Sakarya Modern Zamanların Mucitleri İçin Bir İcatlar Vadisi Olacaktır"

Ülkemizin 2023 Stratejik Hedefleri kapsamında, ilimizdeki KOBİ'lerin ve girişimcilerin katma değeri yüksek ürünler üretilebilmesi, global düzeyde rekabet edebilir hale gelebilmesi için Ar-Ge,  İnovasyon ve Ürün Geliştirme bilincinin yaygınlaştırılması için çalışmalar yapan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Sakarya üniversitesi ve Teknokent işbirliği ile Siz de Ar-Ge Yapabilirsiniz" konulu çalıştay düzenledi.

Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyan bu Ar-Ge çalıştayı "Fikirlerinizi Hibe Ve Desteklerle Buluşturalım" sloganıyla yola çıkarak Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleşti.

Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Sayın Davut Kavranoğlu'nun katılımı ile düzenlenen "Siz de Ar-Ge Yapabilirsiniz" konulu çalıştaya il protokolü, Sakaryalı firmalar Sakarya Üniversitesinden akademisyenler, SATSO Yönetim Kurulu ve meclis üyeleri ile çok sayıda katılımcı iştirak etti.

Çalıştay'ın açılış konuşmasını yapan Sakarya Ticaret ve Sanayi odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul şunları dile getirdi:

 

"Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Meclis'teki oturumlar nedeniyle Ankara'da bulunmak durumunda olduğundan toplantımıza Bakan Yardımcımız Davut Kavranoğlu şeref vermiştir. Kendilerine, sayın valimize ve değerli konuklarımıza, ar-ge yapabilirim diyen girişimcilerimize ve Sakarya Üniversitesi'nin değerli öğretim görevlilerine böyle güzel bir ortamda buluşmaktan duyduğum mutluluğu belirtiyorum.

 

Bu Çalıştayın, Türkiye'nin lokomotif ekonomilerinden Sakarya'da olmasının bir anlamı var. Biz Sakarya ekonomisinin neferleri olarak hükümetin ve hatta stratejik boyutu itibariyle topyekûn devletimizin hedefi olması gereken 2023 Stratejik Hedefleri ışığında çalışmalara başladık. Bu çalışmaların odağında ise Ar-Ge projeleri yer alıyor. Enerjimizi bu anlayışa kanalize ettik.

Eski bir öyküdür: Kadim zamanlarda genç bir derviş mürşidine güneşin altında söylenmedik söz kalmış mıdır diye sormuş. Mürşit, sözler asla tükenmez ve hatta yapılmamış daha sayısız iş var demiş. Evet, biz sözlerin ve eylemlerin tükenmeyeceğine, dünya döndükçe yeni imkânların doğacağına inanan bir medeniyetin evlatlarıyız. İnsan var oldukça edebiyat bitmez, sinema bitmez, şiir bitmez, bunların öncesinde şüphesiz ticaret ve sanayi de bitmez.

1900'lerin başında bir patent uzmanı artık icat edilecek bir şey kalmamış demişti. Ama o söze kadar yapılan tarihteki bütün icatların belki de 1000 katı o sözden sonra sadece 50 yıl içinde yapılmıştır.Biz işte bu hızla geçen zamanın, ekonomik ve endüstriyel süratin farkındayız. Batılılar Zamanın ruhu derler. Bugünün ruhu yenilik yani yapılmamış olanı yapmaktır. 1921'de topla tüfekle kazanılan zaferden sonra Vatan, millet Sakarya tabiri dilimize yerleşmişti. 21 yüzyılda zaferler güçlü ekonomiyle, güçlü sanayileşmeyle, inovasyonla yazılıyor. Sakarya 90 yıl önce yazılan destanları bugün ve yarın yeniden yazmaya hazır. Dediğimiz gibi üreterek, icat ederek, sağlam bir ekonomiyle... Çünkü dünya değişiyor, dönüşüyor.Sakarya bu küresel dönüşümün neresinde? Biz kentimizdeki KOBİ'lerin, girişimcilerin katma değeri yüksek ürünler üretmesini, dünya ile rekabet etmesini istiyoruz. Bunun yolu da yeniliklerden, çarpıcı fikirlerden geçiyor. Sakarya işte bu fikirlerin doğduğu ve kimlik kazandığı yer olacak. Google'ın değeri bugün 200 milyar dolar. Ama küçük bir garajda 2 bilgisayarla kurulan basit şirketti. Çünkü arkasında basit ama yepyeni ve kocaman bir fikir vardı.Bizim de çalışmalarımızın özünde bu bilincin örgütlenmesi, yaygınlaşması, sanayide ve farklı üretim anlayışlarında hâkim olması var.

 

Bunun için İnovasyon ve Ürün Geliştirme bilincinin yaygınlaştırılması için çalışmalar başlattık. Kentimiz kültürel olarak çok zengin, bu zenginlik, farklı zihinlerin farklı bakış açılarının ve değişik ihtiyaçların dile gelmesi demek. Bu kozmopolitik yapının doğal sonucu olarak adeta bir proje üretme fabrikası gibiyiz. Tek eksiğimiz bunları örgütlemek, bir zeminde toplamak, hibe, desteklerle ve teşviklerle buluşturmak. Bu çalıştay ile işte bunu hedefliyoruz. Yeniliklerin peşinden koşan, üreten, çalışan insanlarla, kurumlarla, bunların önünü açacak onlara ışık olacak, destek olacak kurumları buluşturmak bizim temel hedefimizdir. Kazanan hem Sakarya hem Türkiye olacaktır.

 

Ünlü yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi biliyorsunuz Bir Zamanlar Anadolu'da ismini taşıyor. Oradan ilhamla ben de bir zamanlar Sakarya'da diye bir başlık açmak istedim. Kentimizin eski günlerine kısaca değineceğim. Bugüne ve yarına dair bir irade var çünkü burada.

Sakarya'nın ulaşım ve savunma sanayilerine katkısı büyüktür. TÜVASAŞ, TOYOTA, TIRSAN, OTOKAR, tank paleti ve zirai donatım fabrikaları hep buradadır. Tekerlek üstünde yürüyen her araçta Sakaryalının imzası vardır. Burada adeta bir üretim kültürü vardır.

Dörtyol tamircilerinin şöhreti ülke çapındadır. Tamire gelen hiçbir araç parça eksikliğinden geri gönderilmemiştir. Ustalar gerekli parçaları burada imal etmiştir. Bu ustalar bazıları artık yoktur ama bu bilgi toprağın altında uykudadır biraz dürtersek uyanacaktır. Sakarya modern zamanların mucitleri için bir icatlar vadisi olacaktır.

Malumunuz, SATSO olarak üyelerimize Ar-Ge faaliyetlerinde yol gösterici olmak amacıyla 2009'da KOBİ Ar-Ge Projeleri Geliştirme Komisyonu, Ar-Ge ve Proje Destek Birimi kurulmuştu.

Ar-Ge ve Proje Destek Birimi, 2012 yılından itibaren Sanayi-KOBİ Müdürlüğü'ne katılarak üyelerimize Sanayi, KOBİ ve Ar-Ge Müdürlüğü bünyesinde hizmetlerine devam etmektedir.

Türkiye'de Ar-Ge harcamalarında 2010'da bir önceki yıla göre %14,6 oranında arttı. 9,3 milyar TL oldu. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın % 0.84'ü olan bu oran, 2009 yılında % 0.85'e çıktı.Sakarya, firmalara verilen hibe destek tutarının illere göre dağılımına baktığımızda 11. sıradadır. Proje başvurularının illere göre dağılımına bakıldığında %1,3'lük payı ile 12. Sırada yer almaktadır.

İlimizde, Ar-Ge faaliyetlerinin önemli bir bölümü büyük ölçekli işletmelerle sınırlı. Sanayimizin %90'ını oluşturan KOBİ'lerin Ar-Ge faaliyetleri ise istenilen düzeyin altında. Bunun nedeni firmalarımızın bilgi yetersizliğidir.

Bütün bu rakamlar ve şartlara rağmen Odamız, tamamlanan projeler ile ilimize yaklaşık 4 milyon TL'lik katma değer sağlamıştır. Yaklaşık 1000 kişiye istihdam kazandırılmıştır. Çalışmalarımız bütün hızıyla sürmektedir.

İlimize yatırımların artması için çalışmalarımız devam ediyor. Bu yatırımların gerçekleşmesiyle 2-3 yıl içinde Sakarya'nın başarı rakamları her alanda yükselecek.

Kümelenme çalışmalarına özel önem veriyoruz. SAMİB Sakarya Makine imalatçıları Birliği  İhtisas OSB kurmak birlikte hareket etme kararı aldılar. 

Görüşmelerimiz, proje önerilerimiz sürüyor. Bu işin peşini bırakmıyoruz. Kocaeli,  Sakarya, Düzce ve Bolu'daki mobilya sektörünün temsilcileri de Kaynarca'da   Mobilyacılar  İhtisas  OSB  kuracaklar. İnegöl'ün sektördeki ağırlığı ve ilçeye getirdiği ivme herkesin malumu. Bunun ötesine geçmek hedefimiz ısrarla sürüyor.

Sakarya'nın ekonomisini, sanayisini ve yükselen grafiğini sizlere aktardım. Çabalarımızın boşa gitmediğini görüyoruz. Hibe, teşvik ve kredi gibi tüm finansal kazanımları hakkıyla kullanıyoruz ve hatta vizyonumuzla bunların ötesinde bir gayret gösteriyoruz.

Bu vesileyle; bürokrasinin, ilgili bakanlıkların ve hükümetimizin Sakarya'ya gösterdiği teveccühe şehrim ve SATSO adına bir kere daha teşekkür ediyorum.

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul'un ardından kürsüye gelen Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Fatih Üstel Model Proje Destek çalışması hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi.

Üstel, ilimizin bulunduğu jeopolitik konum hakkında ve stratejik avantajları hakkında bilgi verdikten sonra "Siz de Ar-Ge Yapabilirsiniz"çalıştayının ardından gelen proje süreçleri hakkında bilgi verdi. Üstel konuşmasında "Türkiye'de son zamanlarda ciddi bir Ar-Ge rüzgarı esiyor bizle de ilimiz ve bölgemiz sanayisinin bu çalışmalardan yararlanması hedefi ile çalışmalarımıza başladık. Amacımız hem üniversitemizde hem de ilimizde ileri teknoıloji uygulamalarına ağırlık vermek ve bu doğrultuda ilerlemek.Firmalarımızı ileri düzeyde teknolojik uygulamalara ulaştırmak ve firmalarımızı basamak atlatmak istiyoruz" dedi. Proje aşamaları hakkında bilgi veren Üstel, ilk aşama firmalardan taleplerin toplanması ve sektörlere göre belirlenmesi oldu. Gelinen aşamada firma ve akademisyenler belirlendi ve bugün tanışma toplantısı yapılarak bir araya gelmeleri sağlanacak. Üçüncü aşamada ise tasarlanan projeler yazılacak ve teslim edilecek. Hedefimiz 40 proje ile yüksek bir yüzde ile kabul edilmesini sağlamak" dedi.

SAÜ Rektör Yardımcısı Fatih Üstel'in ardından kürsüye gelen Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, Ar-Ge, üniversite sanayi işbirliği, sanayici ve üniversite beklentileri ve girişimcilik konularına değinerek "Üniversitelerde, eğitim, öğretim ve araştırma programları son yıllarda iç içe girmiş bir durumda. Bu doğrultuda Sakarya üniversitesi olarak lisans ve önlisans programlarında yeni bir çalışma başlattık. Şöyle ki; sanayicinin ara eleman açığını kapatmak ve öğrencilerin pratik eğitim almalarını sağlamak amacıyla ön lisans öğrencilerine yönelik bir yarı dönem devam edecek bir staj programı düzenledik. Bu çalışma üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde de çok önemli bir yer teşkil ediyor.

Ayrıca Ar-Ge ve inovasyon konusunda bilinç uyandırmak ve bilinçli gençler yetiştirmek adına tüm bölümlerimize girişimcilik ve proje eğitimi dersi koyduk." Dedi.

Üniversite tezlerinde sanayi ve sanayicinin sıkıntıları ve benzeri konuların da dile getirilmesi halinde destek verildiğini ve ayrıcalık tanındığını belirten Elmas "Bir süre sonra bu çalışmalar dünyada herkesin yaptığı işi bizimde yapmamızı sağlayacak" dedi.

Çalıştayın onur konuğu olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ise konuşmasında şunları dile getirdi.

 "Ar-Ge ve inovasyon konusunda çığır açıcı ve ön alıcı bir toplantıda bulunmaktan onur duyuyorum. Dünya ekonomisinde öne çıkmak Ar-Ge ve inovasyon ile gerçekleşecek bir durum.  Bu konuda kat edecek çok mesafemiz var. Türkiye olarak hedeflerimize ve varacağımız noktaya ulaşmak için en doğru ve uygun adımları atmalıyız. Bakanlığımız yeni kuruldu. Bu bakanlığın kuruluşun ve 2023 vizyonu ile aynı zamana gelmesi rastlantı değildir. Bu vizyonda 2023 yılında Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefi vardır. Bu irade kendiliğinden rastgele bir şey değildir. Bu ilk 10 ekonomide dünyanın en büyük ekonomileri yer alıyor biz bunların iki tanesini geride bırakmalıyız.

Geçen yıl 135 milyar dolar ihracat yaptık. 1980'lerde 1,5 milyar dolardı. 135 milyar dolara gelirken darbeler, karışıklıklar, ekonomik çöküntüler yaşadık Türkiye dinamik bir ülke bu 1,5 milyar dolar özalın gelmesiyle ve dönüştürme çabalarıyla ve kendi halinde insanları girişimci yaptı ve özgüveni aşıladı tüm bu çabaların sonunda 2000'lerin başında 35 milyar dolar ihracat yapan bir ülke olduk. Biz de Sayın başbakanımızın çabalarıyla 35 milyar dolardan 135 milyar dolara getirdik ama şöyle bir bakalım geriye baktığımızda 100 katına yakın bir ilerleme katettik . Ancak bizimle nüfusu ve yüzölçümü aynı olan Almanya'ya baktığımızda geçen yıl 1,5 trilyon dolar ihracat yaptığını görüyoruz. 2023, ihracat hedefimiz 500milyar dolarak Almanya'nın bugünki durumunun 3 te biri.Bizim çok da övünecek durumda olmadığımız belli. Bizim düşük ve orta teknoloji ile geldiğimiz ve geleceğimiz nokta belli. Belki 250 dolara ite kaka götürebiliriz. Bunu 500 milyara çıkarabilmek için ar-genin inovasyonun yüksek katma değerli teknolojinin öne çıktığı bir sanayiye sahip olmamız gerekiyor. Ve sanayimizi dönüştürmemiz gerekiyor. Sadece sanayiyi dönüştürmek de yeterli değil entegreolarak tüm sanayi paydaşlarımızı yeniden tanımlayarak bir eko sistem kurmalıyız.  AR-GE ve inovasyonlu sanayiyi yakalamamız, bugünkü şartları AR-GE ve inovasyona dönüştürmemiz gerekiyor

Üniversitelerin şu anda yüksek lise gibi olduğunu ifade eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversitelerin topluma yön veren kuruluşlar olması gerekir. Devlet olarak üniversitelerin gerçek birer üniversite olması için gerekli şartları oluşturuyoruz. Örneğin üniversitede mezun ettiğimiz bir öğrencimiz sonrasında 4-5 bin liraya iş bulabilirken, öğretim üyesi 2-3 bin lira alıyor. Bu olmaz. Bu konuda bakanlığımız yeni bir vizyon ortaya koyuyor. Biz üniversitelerle sanayiyi bir araya getirmeliyiz. Örneğin öğretim üyeleri potansiyel gördüğü işletmelere gidecek, proje yazacak, AR-GE yapılmasına ön ayak olacak. En fazla 3 şirkete danışmanlık yapabilecek olan bu hocalara şirket başına 2 bin TL ödeme yapmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla şirketin kazancını artıracak girişimde bulunan ve reel ekonomiye katkı sağlayan bu hocaların maaşı ozaman 3 bin TL değil 8-9 bin TL olacak. Bunu yapmayan hocalarında bu durumdan şikayet etmeye hakkı olmayacak.

Ar-Ge'ye ayırdığımız bütçe %0,4'ten %0,85'e çıktı. Bize gereken şey Ar-Ge değil. Kazanç ve netice sağlayan projelerve ticari sonucu olacak nihai ürün üretilmeli. Ar-Ge için Ar-Ge yapılması israfa neden oluyor. "Siz de Ar-Ge Yapabilirsiniz ama siz de orijinal ürün, yazılım ve hizmet de geliştirebilirsiniz" şeklinde sonuca yönelik çalışmalara başlayacağız" dedi.

  Üniversitelerin sadece akademik yayın yapmak için, yayın yapmaması gerektiğinin altını çizen Kavranoğlu, bu yayınların AR-GE odaklı olması gerektiğini söyledi. Sonuç odaklı AR-GE projelerinin desteklendiğini vurgulayan Kavranoğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası, Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Teknokent işbirliği ile düzenlenen çalıştay sonunda meydana gelecek çalışmaları da özellikle takip edeceklerini belirtti.

"Artık üreticilerimiz dünyayı müşteri olarak görüp ürünler oluşturmalı diyen Kavranoğlu, dünyada kabul gören standartlara göre üretilen ürünlere devletin destek olduğunu ifade ederek "Türkiye artık büyük düşünen büyük adımlar atması beklenen bir Türkiye'dir."dedi.

Kavranoğlu ayrıca, yeni projeler hakkında bilgi vererek şunları dile getirdi:

"Bakanlık olarak dünyadaki bütün Türk bilim adamlarını bir arge ve bilim teknoloji ekibinin bir parçası olarak düşünüyoruz bu anlamda önümüzdeki günlerde dünyanın çeşitli yerlerinde 4 tane bilim teknoloji elçilikleri açacağız. Tokyo, Boston, Amerika'da 2 tane, San fransisco ve Almanya'da açılacak. Burada amacımız dünyadaki tüm bilimsel gelişmeleri Türkiye'ye aktarmak ve bilgi alışverişini kolaylaştırarak akıcı hale getirmek amaçlanıyor.

Bunun yanında bakanlığımız bir veritabanı oluşturma çalışması başlattı. Dünyadaki tüm Türk bilim adamlarını bu veritabanına kaydolmasını sağlayacağız. Türk Bilim Adamları kurultayını düzenleyeceğiz ve hep birlikte Türkiye'yi ileriyi nasıl götürürüz konusunu ortak akılla görüşeceğiz".

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye gelen Sakarya Valisi Mustafa Büyük şunları dile getirdi:

"AR-GE için en önemli unsur insan faktörüdür. AR-GE, her şeyden önce merak, sezgi ve yaratıcılık isteyen, kendi başına iş yapabilecek ve kendi kendini denetleyebilecek kişilikte olanların ilgileneceği bir uğraştır. Bireylerdeki merak ve yaratıcılığın bilimsel merak ve bilimsel yaratıcılığa dönüşmesi için önce eğitim sisteminin, daha sonra da içine girilecek çalışma ortamının kişilerin bu özelliğini geliştirecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Günümüzde teknoloji üretme ve kullanma yeteneği, ülkelerin birbirleriyle olan rekabetlerinde üstünlüğü belirleyen en önemli öğe haline gelmiştir. Teknoloji üretebilmek için de insan kaynağı (araştırıcı), finans kaynağı ve talep (Pazar) unsurlarının bir arada bulunması gerekmektedir.

Teknoloji dünyası, her geçen gün değişen, gelişen çehresi ve insanlığın hizmetine sunduğu buluşlarıyla sürekli bir hareket halindedir. Şüphesiz, yüksek teknolojiyi bugünkü durumuna getiren, bu alanda söz sahibi ülkelerin yıllardır sürdürdüğü AR-GE çalışmalarıdır. Özellikle Batı Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika arasında dev boyutlara varan teknolojik rekabet, AR-GE çalışmalarına önemli ölçüde hız kazandırmıştır. Daha mükemmeli, daha kısa zamanda piyasaya sürebilmek için, ileri teknoloji alanlarındaki firmalar bütçelerinin önemli bir bölümünü AR-GE çalışmalarına ayırmaktadır. Adeta bir yarışa dönüşen böyle bir ortamda, Ülkemizin de ön sıralarda yer alabilmesi ve bilimsel potansiyelden etkili bir biçimde yararlanarak katma değer yaratabilmesi için, akılcı bir şekilde belirlenen ve genel ekonomik politikaların asli unsuru olarak istikrarlı bir biçimde uygulanan bilim ve teknoloji politikasına gerek vardır.

Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi ve ekonomik olarak tam bağımsız bir ülke olabilmesinin yolu AR-GE den geçmektedir. Sadece tüketen değil aynı zamanda üreten bir toplum olabilmek ve bu anlamda farklılaşabilmek için AR-GE ye dayalı ekonomi politikaları uygulanmalıdır. Bu neden le de AR-GE yönetim stratejimizin  bir parçası değil bizzat stratejimiz olmalıdır.

AR-Ge, firmaların ve devletlerin en üst yöneticileri tarafından sahiplenilmesi gereken bir kavramdır. Ancak bu şekilde toplumsal farkındalık ve AR-Ge bilinci oluşturulabilir. AR-GE faaliyetlerinin olmazsa olmazı olan araştırmacı özelliklerine sahip insanlara uygun ve özendirici çalışma ortam ve koşullar sağlanmalı, bu kişilere araştırmacı özelliklerini geliştirecek olanaklar sunulmalıdır. Bütün kurum ve kuruluşlar için geçerli olan ancak özellikle Kamu kesiminde daha da büyük önem kazanan bu uygulama ile araştırmacıların rutin günlük işleri yapan bir görevli konumundan uzaklaştırılması gerekmektedir. Ancak bunlar yapıldıktan sonra AR-GE personel sayısı ve Kamu kesiminden toplam AR-Ge faaliyetleri içindeki payı artacaktır.

Gelecekte var olmak için bugünden tezi yok gerek devlet olarak, gerek kurum olarak, gerekse birey olarak AR-GE ye gereken ehemmiyeti vermeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle "Siz de Ar-Ge Yapabilirsiniz Çalıştayı'na'' başarı geçmesini diler, emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım."

Vali Mustafa büyük'ün konuşmasının ardından günün anlam ve önemine ithafen Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu'na bir tablo takdim etti.

Protokol konuşmalarının ardından geçilen ve iki oturumdan oluşan panelin ilk bölümünde ise panelistler:SAÜ Rektör Yardımcısı Fatih Üstel,KOSGEB Başkan Yardımcısı Dr. Metin Şatır, TÜBİTAK TEYDEP Başkan Vekili Fatih Bilal Yülekkatılımcı firma yetkililerine bilgi verdi.

Oturumun ikinci bölümünde

Üniversite –Sanayi İşbirliği Destek Programlarının Tanıtılması konusunda Ticaret ve Sanayi Odası Sanayi ve Kobi Müdürü Fikret Yurtsever, Sakarya Teknokent A.Ş. Müdürü Tunahan KIRKTEPELİ bilgi verdi.

 Ar-Ge Süreçleri hakkında ise Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih ÜSTEL katılımcıları bilgilendirdi.

Ar-Ge Taleplisi Firmalar ile Öğretim Üyelerinin sorun değerlendirme Toplantısı ve Çalışmanın Firma Bazlı Yol haritası belirlenmesi ile ilgili çalışma yapıldı.

Bakan yardımcısı Profesör  dr Davut Kavranoğlu'na takdim edilen SAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim görevlisi Gülay İnce 'nin yaptığı Sakarya çark tablosu çok beğenildi.

 

Haber Tarihi : 17/2/2012
HABER MEDYA
PAYLAŞ
Son Haberler ::