Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) ve Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Fonu (TURSEFF) işbirliğinde Temiz Enerji İşbirliği Zirvesi Kocaeli'de gerçekleştirildi.

Zirvenin amacı yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında çalışmalar yapan ve yapmak isteyen firmalar ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın sorumlu olduğu beş ilde bulunan kamu kurum ve kuruluşları, büyükşehir ve ilçe belediyeleri, bölgede bulunana Organize Sanayi Bölgesi yetkilileri, enerji ve enerji verimliliğiyle ilgili yatırımı bulunana ve yatırım yapmak isteyen firmaları ve girişimcileri işbirliği ortamında bir araya getirmektir.

Temiz Enerji İşbirliği Zirvesi'nin açılış konuşmasını yapan Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkan Ayan şunları dile getirdi:

"Enerji günlük hayatımızın her alanında kullandığımız ve her faaliyetimizi doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Evimizde ısınmamızdan, ulaşımımıza, izlediğimiz televizyondan sanayide üretimi gerçekleşen her şey enerji kaynaklarının kullanımı yoluyla olmaktadır. Maalesef; belki potansiyel olarak olmasa da üretim anlamında ülkemiz mevcut itibariyle dışa bağımlı durumdadır. Bu durum enerjinin verimli kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kulanım kapasitesinin arttırılması konularını daha da elzem kılmaktadır.

Kısaca ülkemiz verilerine bakacak olursak, Türkiye, Avrupa'nın en büyük 6. elektrik piyasasıdır. Yıllık tüketim artışı son 20 yılda %8 dolaylarında seyretmiştir. 2020 itibarıyla Türkiye'nin elektrik ihtiyacının iki katına çıkması beklenmektedir. Türkiye'de elektrik talebi çoğunlukla fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. 2001'den bu yana Türkiye'de elektrik piyasası yasalardaki değişiklikler sonucu giderek liberalize edilmiştir ve Özellikle 2005 yılında kabul edilen ve 2009 daha sonra değişiklik yapılan 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunuyla cazip bir piyasa halini almıştır.

Doğu Marmara bölgemize gelirsek sanayinin kalbi durumunda olan bölgemiz, sanayi kuruluşlarının yoğunluğu sebebiyle Türkiye'nin toplam elektrik tüketimi içerisinde %7,3'lük bir paya sahiptir. Doğu Marmara kişi başına toplam elektrik tüketiminde 2. sırada yer alırken iller arası sıralamada Kocaeli, 1. sırada, Yalova ise 8. sıradadır.

İşte tüm bu sıralama enerji alanında daha çok çalışmamızın gerektiğinin göstergesidir. Evimizden başlayarak hayatın her alanında enerjiyi verimli kullanmaya çalışmalı bu alanda yapılan ve yapılacak tüm projelere destek vermeliyiz. İşte bu etkinliğin amacı da Türkiye Sürdürebilir Enerji Finansmanı Fonu (TURSEFF) tedarikçi listesinde yer alan firmalar ile Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın sorumlu olduğu beş (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce ve Yalova) ilde bulunan kamu kurum ve kuruluşları, büyükşehir ve ilçe belediyeleri, bölgede bulunan 32 Organize sanayi Bölgesi yetkilileri, enerji ve enerji verimliliğiyle ilgili yatırımı bulunan firmaları bir araya getirmektir. Ayrıca yapılacak birçok panelde enerji ile ilgili uzmanlardan bilgi edinme şansımız olacak ve ikili görüşmelerle de işbirlikleri yapma imkanları doğacaktır.

Doğu Marmara Kalkınma Ajansı bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarda tüm kurum ve kuruluşlarımıza aynı zamanda KOBİ'lerimize destek verirken enerji hususunu göz ardı etmemektedir. Bu kapsamda Türkiye Sürdürebilir Enerji Finansmanı Fonu TURSEFF ile yaptığı işbirliği çok manidardır. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development - EBRD) tarafından geliştirilmiş ve Temiz Teknoloji Fonu (Clean Technology Fund -CTF) ile Avrupa Birliği'nin desteklediği bir enstrüman olan TURSEFF'in temel amacı, enerji verimliliğini ve yenilenebilir enerji kullanımını desteklemek ve de sera gazı salınımını azaltmaktır. Tüm bu destekler 5 ilimizde yapılan seminerler yoluyla anlatılmaktadır.

Son olarak; Doğu Marmara Kalkınma Ajansı, aynı hız ve güvenle bölgemizin belirlediği [Küresel Rekabette Lider ve Sürdürülebilir Kalkınmada Marka Bölge Olmak] vizyonu doğrultusunda; Doğu Marmara bölgesinin iktisadi ve sosyal kalkınması için çalışmalarına hızla devam edecektir. Burada Unutulmaması gereken, kalkınma denilen kavramın üst çıtasının sonsuz olduğudur. Diğer bir değişle, ajansın bölgesiyle birlikte sonu olmayan bir hedefe molasız koşması gerekmektedir" dedi.

Temiz Enerji İşbirliği Zirvesi'ne katılan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul ise şunları dile getirdi:

"Marmara Bölgesi malumunuz sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanların en önemli üretim ve tüketim merkezlerinden biridir. Bizler yani Marmara'nın üreten insanları olarak bu denklemin bir tarafını temsil ediyoruz. En büyük ihtiyacımız ise sürekli, temiz ve ekonomik enerji. Bu, bütün sektörlerin ve hatta dünyanın ortak talebi ve aynı zamanda hassas olması gereken bir meseledir.

 Doğru enerjinin ezeli ve ebedi mantığı şudur: Bitmeyen kaynaklara yaslanmalıyız. Birim zamanda tükettiğimizden fazlası üretilmezse tükeniş kaçınılmazdır. Bizim 2 dakikada tükettiğimiz akaryakıtın oluşumu için milyonlarca yıl gerekiyor. Ama doğal olan kaynaklar insaflı kullanıldığında tükenmiyor.

 İnsanoğlu eskiden böyle değildi. Biz sanayileşme sonrası ve tüketim toplumu olduğumuzda bazı değerlerimizi yitirdik. Tevekkülü, kanaati unuttuk veya yanlış anladık. İnsanın beklentileri arttıkça enerji ihtiyacı dünyanın imkânlarını zorlar hale geldi.

 Bundan 30-40 yıl sonrasını anlatan felaket filmlerinde ve romanlarda çizilen karanlık dünya tablosu belki bize inandırıcı gelmiyor ama çare bulmak gerekiyor.

 Kârlı üretim açısından baktığımızda da geleceğe saygı ve adalet duygusu ile baktığımızda sonuç değişmiyor: Yenilenebilir enerji bizim için öncelikli bir çaredir. Üzerine düşünmeli, uzun soluklu devlet politikaları üretilmesini sağlamalıyız. Önce insaflı ve israftan uzak bir tüketim zihniyeti sonra da temiz enerji kaynaklı.

 

Dünya için tablo budur. Peki ya ülkemiz için?

 

Türkiye dünyadan kopuk bir havuzun içinde yaşamıyor. Küreselleşmenin nimetlerinden faydalanan, dünyaya entegre, evrensel değerler üreten bir ülkeyiz. Küresel siyasetimiz de nihayet son yıllarda bu gücümüzün hakkını veriyor.

 Ve tam da bu yüzden enerji bizim için bütünüyle stratejik bir ihtiyaçtır. 2007'de yaşadığımız enerji krizini unutmak mümkün değil. Vanalar kış ortasında kapanmıştı.

 Krizlerin örselediği dünyanın enerji ihtiyacı yakın zamanda yine yükselecektir. Türkiye buna ne kadar hazır?

 Farklı enerji kaynaklarına hızla yatırım yapmalıyız. Kaynak açısından bize dışa bağımlı olmaktan kurtaracak yenilenebilir enerji kaynaklar yatırımcılarını bekliyor. Sakarya bölgesi olarak biz de bunun için çalışmalar yapıyoruz. Güneş, rüzgâr, akarsular tabanlı sanayi tipi enerji üretme projeleri çalışıyoruz; jeotermal kaynaklı konut ısıtma modelleri üzerine kafa yoruyoruz.

 Derdimiz ise şu: Hem sanayide, ekonomide çarklar dönsün hem de bağımsız ve ekonomik bir enerji kaynağımız olsun. Çevreyi kirletmeden, insana saygıyı askıya almadan bunu başarmak mümkündür. Dünyada bunun örnekleri var.

 Marmara, Türkiye'nin enerji tüketimi açısından önemli merkezlerden biridir. Bölge üreticilerinin enerji yatırımlarını ve taleplerini yenilenebilir kaynaklara yöneltecek tüm girişimlere desteğimiz sonsuz olacaktır.

 Bu çalışmalar vesilesiyle yeri gelmişken de MARKA'ya teşekkür etmek isterim. Sapanca Turizm Ortak Vizyonu ve Bütünleşik Stratejileri Belirleme Çalıştayı, Karasu Kıyı Çalıştayı ve Temiz Enerji İşbirliği Zirvesi ile bölgeye yaptıkları sektörel ve akademik katkı önümüzü açıyorlar. Entelektüel seviyesi yüksek olan ve sonuç odaklı bu çalışmalar bizleri de teşvik ediyor. Kazanan bölgemiz oluyor.

 Çalıştaylar bir yol haritasıdır. Bu anlamda valilik, belediyeler gibi yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin konuyu sahiplenmesi ve üzerine düşeni yapmasının verimliliği artıracağı gerektiğini düşünüyorum" dedi.

 

 

Haber Tarihi : 22/2/2012
HABER MEDYA
PAYLAŞ
Son Haberler ::