95. Yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi, Türk'ün vatan sevgisini üstün sezgi ve zekasıyla dost düşman tüm dünyaya gösteren ve tarihimize altın harflerle yazdığımız emsalsiz bir zaferdir.
Çanakkale Zaferi ayrıca, vatan topraklarını ve bağımsızlığımızı korumak için şahlanan bir milletin, bağımsızlık ve egemenlik aşkının heyecan ve ibret verici destanıdır. Bu zafer asırlarca "Türküm ve Bağımsızım" diyen bir ulusun sevgi ve minnetle yüreğinde taşıdığı en değerli hazinedir. 18 Mart günü, ulusumuzun gerçek kurtuluş güneşinin doğduğu gündür. Yani bu vatan için gözünü kırpmadan canlarını veren, bu kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen yüce insanların günü. Bu insanları anmak için bir gün yetmez ve ayrıca sadece anma programları düzenleyerek birkaç saate ve birkaç kelimeye sığdırmaya çalışmak da yetmez; O insanların gözlerini kırpmadan canlarını verdikleri değerlere sahip çıkmamız gerekiyor. Çanakkale zaferini genç nesillere iyi anlatmamız gerekiyor. “Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” gerçeğini bir kez daha hatırlayarak imkansızlıklara rağmen elde edilmiş bir zaferin ruhunu anlamamız gerekmektedir.
Bir kez daha bu toprakların sahibi, bu milletin ferdi olmanın gururunu yaşıyoruz. Çanakkale Zaferi milletimize tekrar güven duygusu aşılamış, vatan için el ele verdiğimiz takdirde her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğimizi ispatlamıştır.
Çanakkale ruhu göstermiştir ki dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir güç yoktur. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür.
Bu duygularla, Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünü kutluyor, bu anlamlı günde; 18 Mart Şehitler Günü olması vesilesiyle bu toprakları bize mukaddes bir vatan kılan tüm şehitlerimizi, başta dahi bir komutan olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.
Haber Tarihi : 18/3/2010