Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde faaliyet gösteren TOBB Sakarya İl Kadın Girişimciler Kurulu organizasyonuyla “Sakarya’nın İlham Veren Kadınları” söyleşisi gerçekleştirildi.

SATSO Hizmet Binasında SATSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün’ün ev sahipliğinde Moderatörlüğünü Sakarya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elvan Bilgehan Dikici’nin üstlendiği söyleşide Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sima Nart, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğr. Gör. Zuhal Erol ile OTOKAR İnsan Kaynakları Müdürü Elif Bostancı yer alarak katılımcılar ile hayat tecrübelerini ve birçok konuda tavsiyelerini aktardılar.

Toplantıya AK Parti Sakarya Kadın Kolları Başkanı Yasemin Turan, Ekonomi Ticaret Derneği Sakarya Şubesi Başkanı Şamil Dedeoğlu, SATSO Disiplin Kurulu Başkanı Lütfi Sunman, geçmiş dönem Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri, SATSO Meclis Üyeleri ile birlikte çok sayıda davetli iştirak etti.

“Alın teri ve akıl terini harmanlayan, üreten kadınlarımıza güveniyoruz”

Söyleşi programının açılış konuşmasını gerçekleştiren ve konukları selamlayan SATSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün şunları dile getirdi: “Şu anda bu salonda, girişimcisinden, bürokratına, çalışandan, iş sahibine; gerek evinde gerek iş yerinde üreten kadınları bir arada görmek büyük mutluluk. Bu tablo Sakarya’nın kadın gücünü gösteriyor. Siz ne kadar güçlüyseniz Sakarya o derece başarılıdır.

SATSO olarak da bu önemli günün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Kadınlarımızın iş dünyasında ve toplumun her alanında etkili bir şekilde yer alması, sadece onların başarısı değil, aynı zamanda toplumumuzun genel refahı için de son derece önemlidir. Çünkü kadınlar toplumun omurgasıdır. Biz, kadının her alandaki varlığı ile dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olacağı anlayışında olan bir odayız. Kadınlarımızın pozitif ayrımcılığa değil fırsat eşitliğine ihtiyacı var. Biz kadına seçme seçilme hakkını veren dünyada ilk ülkeyiz. Diliyoruz ki; ülkemiz dahil dünyanın pek çok yerinde yaşam hakları ellerinden alınan, şiddete uğrayan, engellenen tüm kadınlara hak ettikleri adil düzen tesis edilir. Biz alın teri ve akıl terini harmanlayan hayatın her noktasında üreten kadınlarımıza güveniyoruz. Kadın eli değince dünya daha güzel, her şey daha mümkün, ekonomi daha güçlü, gelecek nesiller daha umutlu, sorular cevaplanabilir, sorunlar daha çözülebilir, dünya daha güvenilir, hayata sunduklarıyla yaşamak daha anlamlı, zirve daha ulaşılabilir. Kelimelerin ifade edebileceğinin çok ötesini ifade eden değerli kadınlarımızın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.” diye konuştu.

“Her birimiz dünyaya, topluma, yaşama dair ilham veren kadınlarız”

Sakarya İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi’nin organizasyonu ile düzenlenen programda konuşan Sakarya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Elvan Bilgehan Dikici şunları dile getirdi: “Kadınlar tarih boyunca, çeşitli alanlarda cesaretleri, azimleri ve özverileriyle insanlığın ilerleyişine büyük katkılar sağlamışlardır. Bilimden sanata, siyasetten iş dünyasına kadar her alanda kadınlar, engelleri aşarak, zorlukları yenerek, ilerlemiş ve dönüşüm yaratmışlardır. Bugün burada, Sakarya’mızın ilham veren kadınları programı vesilesi ile bir aradayız. Ancak biliyorum ki her birimiz dünyaya, topluma, yaşama dair ilham veren kadınlarız. Mücadelemizi, hikayelerimizi paylaşarak birbirimizden daha fazla ilham alalım istiyoruz.  Söyleşimizde dünyada ve Türkiye’de kadının her alandaki temsili ve duruşu ile ilgili konuşacağız.

Bu panelde başta SATSO yönetim kurulumuz olmak üzere bizimle bir araya gelen tüm konuşmacılara, katılımcılara ve destek verenlere teşekkür etmek istiyorum. Hepinizin burada olmasından dolayı çok memnunuz. Umarım bugün, hepimiz için ilham verici ve düşündürücü bir gün olur.” diye konuştu ve ardından söyleşinin konuklarına geçildi.

“Kadınlar için her alanda Fırsat eşitliği çok önemli”

Sakarya Barosu Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız;

“Emekçi kadınlar gününde bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Kadın hakları mücadelesi doğuştan başlıyor. Ülkemizde özellikle 19. yüzyıldan bu yana kadınlar konusunda yasalaşmaya yönelik ciddi adımlar atıldı. Biz Cumhuriyete çok şey borçluyuz. İdeolojileri ne olursa olsun Türk kadınının artık bir ayrımcılığa karşı geri vitesi olmayacak. Ulu Önderimiz Atatürk ve silah arkadaşlar olmasaydı bu süreçler layıkıyla yerine gelmezdi. Bizler kadın-erkek eşitliğinde uygulamada ciddi bir problem yaşıyoruz. Hukuk uygulayıcılarının toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik iyi bir bilgi birikimi olması gerekiyor. Pozitif ayrımcılık konusunda da kadın erkeğe göre üç adım geride olabiliyor, engelliler de aynı durumda. Bizim aynı konuma erişmemiz için üç adım fazla atmamız gerekiyor. Fırsat eşitliği çok önemli. iş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi, kadınların terfi etme ve liderlik pozisyonlarına yükselme şanslarının artırılması önemlidir. Bu konuda tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere bağlı kalmak sürecince uygulayıcı olmamız gerekiyor. Ayrımcılıkla mücadelede en temel o ayrımcılığın cesurca üzerine gidilmesi gerekiyor. Sadece kağıt üzerinde kalmamalıdır.” diye konuştu.

“Türkiye’de kadın akademisyen oranı yüzde 46”

Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sima Nart,

“Kadın akademisyenler olarak şanslı bir meslek grubuyuz. Dünya akademisyenleri arasında kadın akademisyenliği %28 oranında iken ülkemizde ise bu oran %46’dır. Bunun arkasında ciddi emek de var. Üniversitelerde kız öğrenci oranı %51 ancak yönetim alanında aynı oranı göremiyoruz. Sağlık, güzel sanatlar ve eğitim alanlarında kadın akademisyen oranı daha fazla. Toplumsal cinsiyet algısının değişmesi çok önemlidir. Bu algılar yeni nesille birlikte nispeten değişiyor. Bu konuda eğitim çok önemli. Bir erkeği eğitirsek bir birey eğitiriz ancak bir kadını eğitirsek bir nesli eğitiriz. Yönetimde kadın eşitliği sağlandığı takdirde dünyada 12 trilyon fazla gelir bekleniyor. Kadın varsa yarın var, güzel bir gelecek var.” dedi.  

“Kadının kadını çok iyi anlaması gerek”

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğr. Gör. Zuhal Erol

“İş-yaşam dengesi Türkiye’ye en geç gelen uygulamalardan birisidir. Bunun temelinde çalışma barışı, huzuru gibi etmenler vardır. Örneğin Kanada’da her firmanın iş-yaşam dengesi uzmanı olması gerekiyor biz de böyle bir uygulama yok.  Pembe şiddet kadının kadına şiddetidir. Kadının kadını çok iyi anlaması gerekiyor. İş yaşamında kadınların dengeyi sağlamaları, hem bireysel hem de toplumsal bir öneme sahiptir. Günümüzde, kadınların iş gücüne katılımı artarken, iş yaşamı ile aile yaşamı arasında dengeyi sağlamak birçok kadın için önemli bir konudur. Esnek çalışma modelleri ve çocuk bakımı olanakları gibi destekleyici politikalar kadınların iş yaşamı ile aile yaşamını dengelemelerine yardımcı olabilir.” diye konuştu.

“Başarmak için koşturmak, çalışmak lazım”

Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik;

“Sakarya her türlü hakkın, özgürlüğün ve söylem serbestliğinin olduğu bir şehir. 2012 senesinden beri yatırımımız bu şehirde. Şirketimizde uzun yıllar ihracat biriminde çalıştım sonradan da babamdan koltuğu devraldım. Babam bana ciddi katkı ve mentorlük yaptı. Tüm aile şirketlerine bunu öneriyorum. Hepimiz ülkemizin daha ileriye gitmesi için emek veren insanlarız. Biz bu sene 61. senemizi kutluyoruz. Kadın olduğum için babam vefat ettikten sonra yapamayacağımı düşünenler oldu. Ancak ben bırakmadım pes etmedim, devam ettim.

Birleşmiş Milletler’de kadının güçlendirilmesi, zor ve belirsiz zamanlarda tutunması gereken mesleği, meslek edinmemiş kadınları konuştuk. Başarmak için koşturmak, çalışmak lazım. Kadınları yetiştirmek ve sonrasında da istihdam olanağı yaratmak için çalışıyoruz. Kadına dokunmak, kadının toplumda daha yüceltilmesini sağlamak için mutlaka bir mesleği olması gerektiğine inanıyorum. Çalışmayan, ekonomiye katkı sağlamayan her kişi o ülke için bir kayıptır. Kadın-erkek fark etmez.” dedi.

“Zannetme, Farzetme, Sor”

OTOKAR İnsan Kaynakları Müdürü Elif Bostancı;

“Ekip çalışması, vizyoner olmak, bütünsel yaklaşım, stratejik bakış açısı çok önemli ancak en önemlisi doğru iletişimdir. Değerler ve kişisel farkındalık çalışanlar için çok önemlidir. Değerlerin ve kişisel farkındalığın temas ettiğimiz herkes için çok önemi var. Bunlar bize çok küçük yaşlarda yüklenen unsurlardır. İş hayatında çok yüzeysel düşünüyoruz. Sormak, iyi bir dinleyici olmak, varsayım yapmamak gerekiyor. ‘Zannetme, farzetme, sor’ anlayışında olmalıyız. İşyerinde çalışanlarınızın değer verdiği şeyleri anlamaya çalışın. Çalışanların esnek olmadığını ve kırıldığını bilin. İşiniz, severek yapıyor olmakla sevmeden yapmak arasında dağlar kadar fark var. İnsanı sevdiği mesleğe yönlendirmek çok önemli. BU yüzden çocukların, gençlerin ve kızlarımızın mesleki anlamda doğru yönlendirilmeleri için ailelere büyük rol düşüyor. Aileler kendi hayallerini çocuklarına diretmemeli. Sevdiğiniz işi yapmak çok güzel.” dedi.

Etkinliğin sonunda söyleşinin katılımcılarına SATSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Cem Gün tarafından çiçek takdim edildi.

Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen Sakarya’nın İlham Veren Kadınları söyleşisine iştirak eden konuklar programın oldukça verimli ve keyifli geçtiğini dile getirdiler.
Haber Tarihi : 9/3/2024
Haber Medya
Paylaş