KARAR: 1
Meslek Komitemiz, kendisine ayrılan 2,000.00-TL'lik bütçesinin tamamının
Afrika'daki açlık çeken insanlara destek sağlamak amacıyla yapılan kampanyaya katılınması teklifimizin Yönetim Kuruluna arzına.26.09.2011.34
KARAR: 2
Odamıza gelen ve komitemize havale edilen Miraç Kardeşler Market Unlu Mamüller Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Arifiye Şubesi'nin, simit fiyat tarifesi talep ettikleri 05.09.2011 tarihli dilekçesi görüşüldü.
2011 Yılı içerisinde uygulanacak ve fiyat artış talebi gelmemesi halinde 2012 yılında da geçerli olacak simit azami fiyatı tespit edilerek aşağıda belirtilmiştir.
100 Gram Simit : 0.75 TL
şeklinde belirlenerek Yönetim Kuruluna arzına.26.09.2011.34
KARAR: 3
1- Gıda üretimi ve satışı yapan işyerlerine yapılan denetimler neticesinde uygulanmakta olan 5728 sayılı kanunun 29 ‘uncu madde (d) bendindeki ve 5996 sayılı kanunun 40-41 maddelerindeki idari para cezaları (5700-10,770)TL arasındadır.Bu rakamlar Türkiye'nin en büyük ve en küçük firmalarına ayırt edilmeksizin uygulanmaktadır.Bu uygulama büyük bir orantısızlığı ortaya çıkartmaktadır.Büyük firmalar bu cezaları rahatça ödeme imkanı olmakla birlikte, küçük işyeri sahipleri işyerlerini yürütebilmek için 10 bin- 20 bin TL kredi alan ve işyerlerini zorunlulukla yürütmeye çalışan işyeri sahiplerine de aynı cezalar uygulanmaktadır.Bu oranlarda ceza yiyen iş yerleri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır.5996 sayılı kanunun 40. maddesinin 30 madde birinci fıkrası gereği kayıtdışı üretim yapan işyerlerine 2154 TL , kayıtdışı perakende işyerlerine ise 1000 TL para cezası kesilmektedir.Bu durumda kayıtlı işyerlerine verilen cezalarla, kayıtdışı işyerlerine verilen cezaların ne kadar orantısız olduğu ortaya çıkmaktadır.
Daha önceki yıllarda gıda işleriyle uğraşan imalathaneler de kimyager bulundurma zorunluluğu vardı.Bu durum daha sonra çıkarılan kanunla 10 kişiyi geçmeyen işyerlerinde veya 30 kw elektrik gücünü geçmeyen işyerlerinde, kimyager bulundurma zorunluluğu kaldırılmıştır.Bu uygulanan yöntem işyerlerine kesilen para cezaları oranlarında da örnek teşkil edebilir.Örneğin; Yıllık cirosu 300 Bin 500 bin ve üstü olan işyerlerine uygulanmakta olan para cezaları o iş yerinin gücüne göre ayarlanabilir.Amaç caydırıcılık ise trafikte uygulanan 130 TL hızlı gitme cezası bile caydırıcı oluyor ve kimse hızlı gitmiyor.
a) Maliye Bakanlığı vergiyi mükelleflerden yaptığı işin cirosuna ve kestiği cezayı da işin durumuna göre uygulamaktadır.
b) İşyeri sahipleri, odalara aidatlarını üyelerin ödedikleri vergi durumuna göre hesaplanarak ödetilmektedir.
c) Maliye ye ödenen taşıt vergileri, araçların büyüklüğüne, yaşına göre ödenmektedir.
d) Belediyelerde ödenen emlak vergileri, bina ve arsa büyüklüğüne göre ödenmektedir. Gıda işyerlerine büyük veya küçük diye ayırt edilmeksizin uygulanan idari para cezalarında büyük haksızlık yapılmaktadır.Bu durum yeniden daha adaletli bir şekilde düzenlenmelidir.
2)5996 sayılı kanunun madde 32 nin (2) şıkkında şöyle yazmaktadır. (Resmi kontrol sonucu mevzuat bakımından düzeltilecek bir eksiklik tespit edilen ancak gıda ve yem güvenirliği ile insan,hayvan ,bitki gibi sağlık açısından herhangi bir tehlike oluşturmayan ürünlerin mevzuata uygun hale getirilmesi koşulu ile piyasa arzına izin verilebilir.)
Bu maddeden de anlaşılıyor ki gıda bozukluğu olmayan sadece diğer mevzuatlarda yapılan hatalarda gıda işyerlerine hemen cezai işlem yapılmayıp, yapılan kontrollerde hatasını düzeltmesi için belli süre içersinde zaman verilmelidir.Bu madde her nedense uygulanmayıp hemen cezai işlem uygulanmaktadır.
3)5996 sayılı kanunun 31. maddesi 4.fıkrasında tahlil numunelerinin tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık süre bitiminde numunelerin son kullanma süresi biter ise suçlu numune sahibi olarak kabul edilmektedir.
Bu durumun kabul edilmesi doğru değildir. Bürokrasi ağır işliyor, alınan numunelerin müsbet veya menfi cevabı zamanında bildirilmeyip numunenin kullanma süresi geçiyor ise suçlu işyeri sahibi olmamalıdır. Kanunen gecikmelerden dolayı sorumluluk tamamen işyeri sahiplerine verilmemelidir.
4)Gıda üretimi veya satışı yapan işyerlerinin uygulanan idari para cezalarının mahkeme aşamasında yapılan dilekçe ile itirazlardan sağlıklı netice alınamamaktadır.Daha önceki yıllara göre mahkemelerin yükünü hafifletmek için uygulanan bu durum işyeri sahiplerinin mahkemede hakkını arama hakkını kısıtlamıştır.
İş yeri sahipleri idari para cezasına dilekçe ile mahkemeye müracaat etmekte, daha sonra ilgili mahkemeden gelen yazı ile neticeyi öğrenmektedir.Olumsuz gelen yazı üzerine ilgili işyeri tekrar bir dilekçe ile aynı mahkemede daha önce olumsuz karar veren hakimin bitişiğindeki bir üst mahkemeye itiraz edilip cevap beklemektedir.Bu uygulama yöntemi göstermektedir ki mahkemelerde hakimlerin dosya hakkında çok fazla bilgi sahibi olmayıp duruma sağlıklı kararlar verememektedirler.
İş yeri sahipleri dilekçe ile ilgili gerekirse üniversite ve odalardan bilirkişi isteyip hakim karşısında bir defaya mahsus şahsen savunma ve bilgi verme imkanı sunulursa mahkemelerde daha sağlıklı kararlar verilebilir.Eğer bu kararlar neticesinde yine bir itiraz etmek ihtiyacı duyulursa, aynı mahkeme binası içinde başka bir mahkemeye olmayıp, en yakın çevre illerdeki diğer mahkemeler olabilmelidir. Hakimin vermiş olduğu kararı, bir üst mahkeme dahi olsa aynı adliye binası içersindeki başka hakime itiraz kararı çok sağlıklı bir durum olmamaktadır.
Yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilen sorunlar ile ilgili TOBB nezdinde girişimlerde bulunulması ve neticesinden bilgilendirilmemiz teklifimizin yönetim kurulumuza arzına.26.09.2011.34
KARAR:4
Meslek grubumuz ile ilgili genel sorunlar tartışıldı.26.09.2011.34
KARAR:5
Dilek ve temenniler dinlendi.26.09.2011.34
Haber Tarihi : 29/9/2011