Sakarya Arge Girişimcilik ve İnsan Kaynakları Fuarı (SAGİF) vesilesi ile ilimize gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu katılımı ile Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Ali Coşkun Konferans Salonu’nda “Çalışma Hayatı ve Sosyal Güvenlik” konulu bir konferans düzenlendi.
Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ve SATSO işbirliğinde düzenlenen program, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul ev sahipliğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere Vali Hüseyin Avni Coş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, İlçe Belediye Başkanları, İl Protokolü ve çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Toplantının açış konuşmasını yapan Sosyal Güvenlik İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, söz konusu konferansın faydalı olmasını dileyerek başta Bakan Süleyman Soylu olmak üzere tüm katılımcılara iştiraklerinden dolayı teşekkür etti.
Canbasoğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul şunları dile getirdi:
“Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak, “Çalışma Hayatı ve Sosyal Güvenlik” konferansına ev sahibi olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sizleri şahsım ve SATSO Camiam adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Ülkemizin ve şehrimizin üretim, istihdam ve ihracatına önemli katkı veren ve bugün beraber olduğumuz özel sektör temsilcilerimize, bu programın organizasyonu için büyük emek sarf eden İŞKUR Müdürlüğümüze öncelikle teşekkür ediyorum.
Sakarya programı, Sn. Bakanımızla son 1 hafta içinde birlikte olduğumuz 3. Program oldu. Geçtiğimiz hafta sonu Sn. Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ve Sn. Bakanımızın organizasyonuyla İş Sağlığı ve Güvenliği konferansında ve önceki gün yine Sn. Cumhurbaşkanımızın ve Sn. Bakanımızın teşrifleriyle gerçekleştirilen TOBB 72. Genel Kurul toplantısında bir aradaydık.
Ülkemizin 2023 ekonomik hedeflerine ulaşma yolunda işverenlerin ve işçinin sağlığı ve memnuniyeti için başarılı çalışmalar yürüten Kıymetli Bakanımıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Yaşadığımız yüzyılın geleceğe yönelik kalkınma planları, geçen yüzyılın planlarından farklı olarak “sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma” ve “yeşil büyüme” anlayışını taşımaktadır.
Yoksulluk sınırında yaşayan insanımız en çok eğitim ve sağlık alanlarında daha fazla hizmet ve daha çok destek taleplerini iletmektedir.
İnsanlık artık “daha kaliteli eğitim, daha kapsamlı sağlık, dürüst ve sorumlu bir yönetim, daha iyi iş imkânları ile sağlıklı ve temiz suya erişim” istiyor.
Dünya ekonomisinde sahip olduğumuz uluslararası yerimizi yukarılara çıkarabilmemizin yolu, yeniçağın üretim yapısı ile “sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma” anlayışına daha yüksek önem vermemizden geçiyor.
Tüm Kurumlarda Doğru Yöntemler Uygulamalıyız
Bu da gösteriyor ki, 2023 yolunda kendi değerlerimizle dünyadaki örnekleri iyi analiz ederek tüm alan ve kurumlarda yeni ve doğru yöntemler uygulamak zorundayız.
SATSO olarak, kaliteli eğitim, katma değerli güçlü üretim, nitelikli istihdam ve daha yüksek ihracat için çalışmalarımızı her geçen gün artırıyoruz.
Paydaşlarımızla ortak akıl ve ortak vizyonda çalıştık ve hamdolsun sanayi alanında ve üretimlerinde önemli mesafeler aldık, burada Sn. Valimiz, Milletvekillerimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum, eğitim alanında ise Üniversitemizle ve Milli Eğitim Bakanlığımızla Türkiye’ye örnek işbirliği çalışmaları gerçekleştirdik.
Öğrencilerimizin hayal ve hedeflerini iş dünyamızın ihtiyaç ve talepleri ile hem Meslek Liselerimizde hem de Üniversitede buluşturuyoruz. İş dünyamız ne isterse eğitim camiamız hemen gerekli çalışmayı yapıyor. Sn. Rektörümüzün şahsında emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.
Milli Üretim ve Otomotiv Şehri Sakarya
Sakarya iş dünyası olarak her geçen gün yeni bir hizmetten yeni bir yatırımdan bahsediyoruz. Hep birlikte hayata geçirdiğimiz projeler sonucunda başarılı kümelenme örneklerinden, yeni OSB ve Ticaret Bölgelerinden, Karasu Otomotiv İhtisas Bölgesi’nden, şehrimizin sanayi alanlarında oluşacak 90 bini aşkın istihdamdan, Milli Üretim ve Otomotiv Şehri Sakarya hedefimizden gururla bahsediyoruz.
Açık ve rahatlıkla orta vadede Sakarya’nın Türkiye’nin yıldız şehirlerinden biri olacağını söylüyoruz. Ancak burada sorumluluklarımızı iyi bilmek ve analiz etmek de var. Şehrimizin cazibe merkezi olması neticesinde kalifiye çalışana talep hızla artıyor. Otomotiv sektöründe bahsettiğimiz 100 yıllık nitelikli istihdamı yenilenebilir kılmak ve tüm sektörlere genişleterek azami başarı elde etmeliyiz.
Biz insana değer veren, eşrefi mahlûkat olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Sn. Cumhurbaşkanımız ve Sn. Bakanımızın da ifade ettikleri gibi insanı makine ile eş değer gören, ekonomik insan gibi tanımlamayla çalışma hayatını yönlendiren bir anlayışa asla katılmıyoruz.
Sakarya olarak Türkiye’nin 80 ilinden göç alan müstesna bir şehiriz. İnsana değer vermek, Ensar olmak, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmek Sakaryalı hemşehrilerimizin karakterinde saklıdır. Ve inanıyorum ki insana verilen bu değer, çalışma hayatında da kendini daha fazla gösterecektir.
Aslolan ülkemizin kalkınması ve hedeflerine hızla ulaşmasıdır. Ortak hedeflere ulaşmak noktasında daha fazla çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.”
Soylu: Türkiye Ekonomisinin Lokomotifi Sakarya
SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kösemusul’un konuşmasının ardından kürsüye gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu yaptığı konuşmada Sakarya’nın Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan önemli bir il olduğuna dikkat çekerek şunları dile getirdi:
“Çalışma hayatı hayatımızın merkezindedir. Çalışma hayatı, ekonomidir, yaşamak için üretimdir. Ülke olarak, ekonomik strateji yoksa kişisel çalışma hayatımız da olumsuz etkilenir. 2002 yılı öncesinde yüksek enflasyon, bölgesel küçük çaplı ekonomik krizler bu topraklar üzerinde kendini sürekli göstermiş yatırımlar sekteye uğramıştır. 2002 yılından sonra AK Parti hükümeti bu konudaki çözümlemeyi iyi yaparak üç ana başlıkta konuyu belirledi. Çözümün bu üç ana ayağı; “Planlama-Rasyonellik-Tandemdir. Hükümet plansız adım atmamıştır. Ulusal istihdam stratejisi de bu planlama çalışmalarının bir ürünüdür. Rasyonellikte ise ekonomik anlamda gerçekleşme imkânı en fazla olan planlar hayata geçirildi. Aynı zamanda bir bisikletin pedalının tekil değil bisiklet üzerindeki iki kişinin de çevirdiği bir sisteme geçildi. Yani devlet özel sektöre yön veren bir misyon edinmiştik. 2002’den sonra ekonomik kalkınmanın özel sektörle olması sağlanmış, özel sektöre destek olunmuş mali disiplin sağlanmış ama rol çalınmamıştır. Bunun sonucu kişi başı gelir 3bin dolardan 10bin dolara yükselmiştir. Enflasyon %7’lere indirilmiştir. IMF borcu bitmiş üstüne borç veren bir ülke konuma gelinerek uçak gemisi tasarlayan, havalimanı sayısı 3’e katlanmış global krizi sarsılmadan yara almadan atlatmayı başarmış bir ülke konumuna gelinmiştir. Bu büyük bir başarıdır.
Hedeflerimiz Doğrultusunda İlerliyoruz
Sosyal Güvenlik konusu da 2002’den önce kara delik olarak görülen bir mesele iken bugün gelirlerin giderleri karşılama oranı % 94’tür. Bu oran çok önemlidir sistemin tek çatı altında toplanması ile SGK reformu tamamlanmış, sistem sadeleşmiş genel sağlık sigortası alanında da başarı ortaya konmuştur. Bugün bütün şehirlerde mesleki beceri eğitimleri aktif pasif işgücü uygulamaları başarının not alındığı hususlardır. Gelişmekte olan ülkeler gelir eşitsizliği çıkmazındayken ülkemizde bu makası daraltıcı faaliyetler uygulanıyor ve politikalar üretiliyor. Bunun sonucunda kendi rotasında giden hedefleri doğrultusunda ilerleyen bir durum ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
Dünyanın en büyük problemi genç işgücü ve 15-25 yaş aralığı ile 60 yaş üzeri işgücü istihdamı ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bakan Soylu, “Ben de emeklilikte yaş sınırına takılanlardanım. Yaş süresinin dolmasını bekliyorum. 25-15 yaş ve 60 yaş üzerinin aktif iş yaşamına dâhil etmek istiyoruz” diye konuştu.
Kayıt dışı İstihdam İle Mücadele Ediyoruz
Kayıt dışı istihdamı oranlarına da değinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “Kayıt dışı istihdamla mücadele ediyoruz. 2002 yılından önce kayıtdışı istihdam oranı yüzde 52,4 iken bugün %31.8 ‘e düşürdük.” şeklinde konuştu.
Bu konuda sorumluluk sadece devletin değil özel sektör de dâhil bu konu hepimizin sorumluluğundadır. Kadın iş gücünün aktif iş yaşamındaki önemine de vurgu yapan Bakan Soylu, “İş sağlığı ve iş güvenliği ile mesleki yeterlilik zorunluluğu konuşarında detaylı çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca, kadın işgücünün iş hayatına kazandırılması ile kadın istihdamı da yükseltilmiştir.
Örneğin, kadın doğum yaptıktan sonra iş başına döneceği zamana kadar iş yeri, istihdam büroları aracılığı ile geçici işçiyi değerlendirebilecek.” dedi. Bakan Soylu, aynı şekilde evde çalışan kayıt dışı kadınlar ve üniversite öğrencilerinin kayıt dışılığının önüne geçmek için ilgili çalışmalar da planlanmakta olduğunu ifade etti.
Sosyal Güvenlik Gelişmişliğin En Büyük Göstergesidir
İŞKUR aracılığının önemli bir inovasyon bankası haline geldiğine dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, “İŞKUR Müdürlükleri istihdam bürolarının amiral bürosudur. Sosyal Güvenlik ile ilgili 14 yıllık bir reform dönemi yaşanmış ancak tamamlanmamıştır. Çalışma sosyal güvenlik gelişmişliğin en önemli göstergesidir. Bu anlamda ikinci faz reformlarının arifesindeyiz. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi bu anlamda önemlidir. Türkiye bugün sistem tartışması içindedir. hangi sistemle en hızlı, en güçlü oluruz. Biz ülke olarak dünyanın en pahalı toprakları üzerinde oturuyoruz. Modern İpekyolu güzergâhındayız ve ayrıca güvenli enerji güzergâhındayız. Tam da bu noktada İslamofobia’nın muhattabı Avrupa’da Türkiye’dir. Şii Sünni meselesinin de muhatabı Türkiye’dir” diyerek yapılan tüm reformların bu paralelde önemine dikkat çekti.
Yüzyılın Parlayan Ülkesi Türkiye Olacak
Bakan Soylu konuşmasının son bölümünde “Türkiye kamu bürokrasisini geleceğe hazırlamalıdır. Bu konuda her birimizin sorumluluğu var kamuyu büyüterek bunu gerçekleştiremeyiz. Benim medeniyetimde; Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan, Akşemsettin, Mimar Sinan’lar var. Ve benim medeniyetimde Suriye gibi bölgelerde yaşayan insanlara sırtını dönmeyen bir anlayışın mirası var. Bunu geleceğe taşımanın gayreti içerisindeyiz. 21 yüzyılın yıldızı parlayan ülkesi Türkiye olacak. İstihdam hedeflerimize aynı istikrarla devam etmeliyiz. Ülkemizin istikrarını bozmaya çalışanlara karşı Allah bizimledir” ifadelerini kullandı.
Haber Tarihi : 12/5/2016