Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Mart Ayı Olağan Meclis toplantısının konukları Sakarya Milletvekili Prof. Dr. Mustafa İsen ve Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu oldu.
Türkiye gündemi üzerine değerlendirmelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, referandum süreci ve yerel yönetimlerde işbirliği ve işleyişin önemine değinerek şunları dile getirdi: “Biz yerelleştikçe ülkemiz daha da kalkınır. Yerel yönetimlerin işbirliği daha kolay ve hızlı olur, bürokrasi azalacağı için iş dünyasının taleplerini daha hızlı ve kolay değerlendirebiliriz. Genel alışkanlık olarak söylenene değil de söyleyene odaklandığımız için hepimizde bir peşin hüküm oluşmaktadır. Aslından içinde bulunduğumuz süreç çok da zor değil, matematiksel bir durum. Yani ülkenin bugüne kadar geldiği dönemlerde hangi hükümetler döneminde, hangi hükümet yapıları dönemiyle sıçrama yapmış ya da patinaj yapmış bunlar hepimizin bildiği açık şeyler…
Güçlü Yönetim ve İstikrar İçin
Siz iş dünyasında olduğunuz için bizden daha hassas ve daha iyi takip ediyorsunuz. Hepimiz biliyoruz ki ülkede bir istikrar varsa, güçlü bir yönetim varsa o ülkenin önünün açılması konusunda karşılaştığı sıkıntı daha azdır. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde güçlü bir iktidarın ve yönetimin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz ve son 15 yıl içersinde hep beraber bir kere daha gördük.
Ne istiyoruz? Artık sürdürülebilir olmaktan çıkmış bir süreci yaşıyoruz. Belki birçok şeyin farkında değiliz. Çünkü liderlik ve güçlü bir hükümet var. Bu yüzden bazı şeyleri aşmakta sıkıntı çekmiyoruz veya çok büyük zorluklar çekiyoruz da biz hissetmiyoruz. Bu çok sürdürülebilir bir durum değildir. Bunun en iyi örneğini 7 Haziran da yaşadık. Ülkemizin bir daha böyle durumlarla karşılaşmaması için ülkeye patinaj yaptıracak durumlara gelmemesi açısından; artık koalisyonların konuşulmaması, seçimlerin çok sık gündeme gelmemesi açısından süreci önemsiyoruz. Güçlü bir şekilde yola devam etmek için güçlü bir Türkiye için anayasa değişikliğini önemsiyoruz.
Bugün çağdaş anlamda gelişmiş ülkelerdeki yerel yöneticilik bizim yaptığımız işlerin üzerinde, çok aşan bir durum ortaya koyuyor. Yerel yönetimlerin her alanda iş birliği yaparak çok güzel işler yapma şansı var.
İş Dünyamızın Önü Açılacak
Örneğin, Makine İhtisas OSB kurmak için 5 yıldır uğraşıyoruz. Sanayi Bakanlığı ve Sakarya arasında gidip geliyoruz. Diğer taraftan FORBES’in araştırmasına göre 12. sırada yer alan bir iliz. Bu, iş dünyamızın sayesindedir. Sizin de önünüz açılmalı. İş adamlarına sadece vergi anlamında bakmamak gerekiyor, yatırımlarının yerel anlamda da desteklenmesi gerekiyor. İşlerin yoluna girmesi için Türkiye’nin önünün açılması için anayasa değişikliği şart. Türkiye’de kim gelirse gelsin bozulmayacak bir sistem oluşturulmalı. Böylece iş dünyamızın da önü açılacak. Yapılacak değişikliğe sistem bazında bakmak gerekiyor. Cumhurbaşkanımız bu sistem değişikliği için taşın altına elini değil gövdesini koyuyor.”
İş Dünyası Devletin Bekasını Üstlenendir
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun ardından kürsüye gelen AK Parti Sakarya Milletvekili Prof. Dr. Mustafa İsen ise “Vesayet odakları geçiş süreçlerini sever, güçlü iktidarları istemez” diyerek sürecin güçlü bir şekilde atlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Prof. İsen konuşmasında şunları dile getirdi:
“Sistemlerin ve devirlerin öne çıkardığı zümreler vardır. Ben onlara sistemin prensleri diyorum. Bu konumda bazı görevler vardır çağımızda da iş adamlığı böyle bir şey. Anadolu ve Rumeli’nin kazandırılmasını sağlayan kolonizatörleri bu devirde siz iş adamlarısınız. Siz devletin bekasını üstlenmiş insanlarsınız.
Adapazarı’nın kurulduğu dönemden bu yana özel bir il olduğunun altını çizen Prof. Dr. İsen, “Pazar adını taşıyarak kurulan başka şehir yok. Bu şehir kurulurken pazar konumu üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla böyle bir şehirde sizin ön planda olmanız ve rolü sizin üstleniyor olmanız çok uygun bir tevafuktur.” diyerek iş dünyasının önemine değindi.
Türkiye’de Yatırımlar Artarak Devam Edecek
Prof. Dr. Mustafa İsen konuşmasının devamında referandum süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak şunları dile getirdi:
“7 yıl Genel Sekreterlik yaptım ve bir anlamda Cumhurbaşkanlığının ve Başbakanlıkla ilişkileri tanzim eden kurumlardan biridir. Dolayısıyla bu sistemin nasıl işlediğini, nasıl işlemediğini Türkiye’de en iyi bilenlerden biri olma fırsatım oldu.
Türkiye’nin şu an yaşadığı sistem katiyen parlamenter sistem değildir. Yarı başkanlığa yakın bir sistemdir. Bu sistemde yetki paylaşımında cumhurbaşkanı yetkili ama sorumlu değildir.
Şimdi bu referandum süreci ile elimize altın bir fırsat geçti. Bugüne kadar Türkiye’yi yöneten hemen hemen herkes Başkanlık sistemini istemiştir ama bu fırsatı bulamamışlardır. Güçlendirilmiş bir başkanlık sisteminin Türkiye’yi doğru yönetmeye yardımcı olacağı her dönemde ifade edilmiştir.
Türkiye şu aşamada özellikle güneyde yedi düvelle devam eden bir mücadele içinde. 1915’te çizilen sınırların artık vaziyeti idare edememesinden kaynaklanan yeni bir dünya savaşı var. Dünyadaki ekonomik savaşlarla, terörle, göçlerle olan mücadele, önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Bütün bunlar karşısından Türkiye’nin çok hızlı karar alması gerekmektedir. Başkanlık sisteminde halk seçecek. 5 yıl hiç seçim olmayacak ve bunun sonuçlarını da en iyi siz bilirsiniz ekonomik açıdan. İnanıyorum ki 16 Nisan’da umut edilen değişiklik olursa Türkiye’de yatırımlar artarak devam edecek. Adeta prangalarından kurtulacak. Dünya’da başkanlık sistemi birçok ülkede uygulanmaktadır.”
Referandumda Güçlü Kabul Bizi Daha İleri Noktalara Taşır
Muhalefetin insanların zihnini bulandırdığını ifade eden İsen, “Cumhurbaşkanının tek adam olacağı ile ilgili söylemleri var. Oysa yeni sistemde 5 yılda bir %51 oy alması gerekiyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanı meclise erken seçim kararı alabiliyor ama kendisi de seçime dâhil oluyor. Aynı şekilde meclis de erken seçim kararı alabiliyor. Bu da önemli bir denge kurmayı gerektiriyor. Check - balance gerektiriyor. Burada önemli olan, referandumda güçlü bir kabulün uluslararası arenada Türkiye’yi daha iyi bir noktaya taşıyacağıdır. Güçlü bir kabul daha güçlü bir Türkiye demektir. Bu bilinçle hareket etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Haber Tarihi : 29/3/2017