Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nın temmuz ayı olağan meclis toplantısında mesleki sorunlar görüşülürken ilin ekonomisinde ve sosyo-ekonomik hayatında meydana gelen gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Enes AYAZ'a Başarı Plaketi
Her ay yapılan meclis toplantılarında; Sakarya'nın gelişimine ve tanıtımına katkıları olan, yapmış oldukları değerli hizmetlerle veya yatırımlarla ilimizin istihdamına ve ekonomisine artı değerler katan, eğitim, bilim, kültür, spor, edebiyat ve diğer sanatsal alanlardaki başarılı çalışmaları ile ilimizin adının duyurulmasında katkıları bulunan kişi ve kuruluşlar ödüllendirilmektedir.

Bu doğrultuda temmuz ayı meclis toplantımızda TÜBİTAK tarafından düzenlenen Ulusal Matematik Olimpiyatları'nda Gümüş Madalya alma başarısı gösteren, 2006 yılında üç arkadaşıyla beraber geliştirdiği projeyle Volvo ve Birleşmiş Milletler Cevre Programı (UNEP) tarafından düzenlenen "Volvo Çevre Projeleri Yarışması"nda dünya birinciliğini elde ederek göğsümüzü kabartan, 2007 yılında ise Amerikan TIME Dergisi ve Bentley College tarafından tüm dünyada "Geleceğin 25 Lideri"nden biri gösterilerek büyük bir onura layık görülen ve şu anda Harvard Üniversitesi'nde Fizik ve Ekonomi eğitimine devam eden başarılı öğrencimiz Enes Ayaz'dı.

Ödül töreni öncesinde meclis üyelerine hitaben bir konuşma yapan Enes Ayaz; Odamızdan tarafından onurlandırılması ve desteklerinden dolayı teşekkürlerini sundu.
"Bugün, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu en büyük çıkmaz olan eğitim konusunda gösterilen her duyarlılığın, yapılan her yatırımın orta ve uzun vadede getirisi oldukça yüksek olacaktır" diyen Ayaz; "eğitim hayatının büyük bir bölümünü Türkiye'de geçirmiş bir genç gözü ile günümüz Türkiye tablosuna baktığımda, teknolojiden hukuka, siyasetten sanayiye, ekonomiye her alanda temel sıkıntılarımızın eğitim eksenli olduğunu görüyorum. Evet, birçok alanda olduğu gibi eğitimde de maddi olarak ülkemizin boyunu aşan noktalar olduğunun farkındayım. Ülkenin uzun vadeli bir milli eğitim programı çerçevesinde yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Maalesef, Sakarya'mızın eğitim alanındaki durumu da pek iç açıcı değil. Umarım SATSO'nun eğitim alanında gerek bursları gerek yatırımlarıyla üstlendiği bu öncü rol başka kurumlara da örnek olur; ve marka şehir olmak isteyen Sakarya, üniversitesinden anaokullarına kadar bütün eğitim kurumları ile en başta eğitim alanındaki gerekli markalaşmayı başarır. Bunlar, sadece benim âcizane görüşlerim. Elbette bu konunun uzmanları, eğitimciler, siz büyüklerim daha geniş bir açıdan durumu değerlendirebiliyorsunuz; ben sadece bir gencin gözünden Türkiye'nin eğitim manzarasını yansıtmak istedim. Ben, ekonomi ve fizik eğitimimi tamamlayıp birkaç yıl farklı sektörlerde uluslararası tecrübe kazandıktan sonra Türkiye'ye geri dönüş yapmayı planlıyorum. Henüz uzun vadeli bir plandan bahsetmek için belki erken, ama şunu belirtmemde fayda var ki ülkeme yararlı işler yapmaya gayret gösterip üzerimde emeği olan hiç kimsenin yüzünü kara çıkarmayacağım" diyerek duygularını ifade etti.

Enes Ayaz'a Odamızın tarafından verilen Başarı Plaketi Ak Parti Sakarya Milletvekili Hasan Ali Çelik tarafından takdim edildi.

Milletvekili Çelik Meclis Üyelerimizi Bilgilendirici Açıklamalarda Bulundu
Temmuz ayı meclis toplantısına konuk olan Ak Parti Sakarya Milletvekili Hasan Ali Çelik, yenilenebilir enerji alanında yatırım yapma fırsatlarına değindi. Yenilenebilir enerji kanununda yer alan eksiklikleri gidermek adına bir takım yasal düzenlemelerin meclis çalışmaları başladığında ele alınacağını ifade etti.

TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu tarafından yapılan çalışmalar ile sınai ve ticari hayata yönelik çıkarılan veya değişikliğe tabi tutulan kanunlar hakkında bilgiler veren Çelik, ülkemizde enerjinin yüzde 92'sinin ithal edildiğini bunun yanı sıra ithal edilen doğalgazın % 55'inin enerji üretiminde kullanıldığını, dolayısıyla enerji üretimi konusunda çeşitliliği artırmak gerektiğini belirtti. Ülkemizde diğer enerji kaynaklarından elde edilecek enerjinin maliyetlerini düşürmek için bir takım çalışmalar yaptıklarını bu anlamda nükleer enerji santrallerinden enerji üretmeye ihtiyaç duyulduğunu belirterek bu konuda çalışmaların tamamlandığını, konu ile ilgili yasanın çıkarıldığını ve nükleer enerji santrallerinin ihale edilebilecek konuma geldiğini ifade etti.

Ülkede üretilen enerjinin talebe yetmediğini vurgulayan Çelik, şiddetle yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu, yenilebilir enerji alanına yapılacak yatırımlara getirilen kolaylıklar dolayısıyla bir çok yeni yatırımcı beklediklerini belirtti.

Organize sanayi bölgeleri hakkında da değerlendirmede bulunan Çelik, yeni OSB kanununun bazı değişikler içerdiğini, OSB yönetimlerinde kriterler getirdiklerini, planlarda 300 civarında olan ama uygulamada yatırımcısı olmayan OSB'lerin tam kapasite ile çalışmasını hedeflediklerini, bu bağlamda yatırım konusunda az talep edilen bölgeleri yeni teşvik sistemi ile desteklediklerini ifade etti.

İlimizde yatırıma hazır çok da fazla alan bulunmadığını vurgulayan Çelik, ilimizde kurulu bulunan organize sanayi bölgelerinin mevcut durumu hakkında da düşüncelerini ifade etti. 1. OSB'de tüm alanların yatırımcılara tahsis edildiğini ve boş yatırım alanı bulunmadığını, bu bölgede %95 oranında doluluk yaşandığını, 2. OSB'de yatırım alanlarında % 60'lar civarlarında bir yapılaşma olduğunu ve bu alanda kurulu tesislerin %40'ının üretime geçtiğini, 3. OSB'de de tahsisi yapılmamış parsel bulmanın zor olduğunu ancak bu alanda henüz tesisleşmenin %30'lar civarında olduğunu ve bu tesislerin % 15'inin üretime geçtiğini belirtti. Diğer yandan Karasu OSB'nin kuruluş işlemlerinin tamamlanmış olduğunu ayrıca Ferizli ve Kaynarca OSB'lerinin kuruluş için teknik şartlarının tamamlandığını talep gelmesi halinde yatırımcılara tahsis edilebilir vaziyette bulunduğu bilgisini verdi.

Bunun haricinde E-5 Karayolunun Beşköprü'den Hendek'e kadar olan kısmı arasında hızlı bir sanayileşme yaşandığını fakat bu alanların OSB alanı içerisinde olmamasından dolayı bir çok alt yapı sorunu ile karşı karşıya kalındığını belirterek bu konuda yerel yönetimlerle yatırımcıların ortak çalışmalar yapması gerektiğini söyledi.
Endüstri Bölgeleri Kanunu'nun yatırımcılara sağlamış olduğu faydalar hakkında da bazı bilgiler veren milletvekili Çelik, bu bölgelerin özel teşviklendirme bölgeleri olduğunu belirtti. Ülkemizde henüz bir uygulaması bulunmayan bu bölgelerinin ilkini Karasu İlçesinde bulunan yaklaşık 13 bin dekarlık yatırıma uygun alanda hayata geçirmek için el birliği ile çalışma başlattıklarını, bir bölümü mera, bir bölümü hazine arazisi ve özel mülkiyet olan bu alandaki vasıfları değiştirerek bu bölgeye endüstri bölgesi hüviyeti kazandırmak gerektiğini bu sağlandığı taktirde bölgenin önemli bir cazibe merkezi olacağını ve yatırımcıları cezp edeceğini belirtti.

Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ aylık faaliyetler hakkında açıklamalar bulundu.

Temmuz ayı içerisinde yönetim ve idare tarafından gerçekleitirlen faaliyetler hakkında açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ, Sakarya ekonomisinin görünümü içeren bir sunum yaparak ilimizdeki son gelişmeleri istatiksel veriler eşliğinde meclis üyelerine aktardı.

Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ, ayrıca, TOBB'a bağlı konseyler tarafından gerçekleştirilen müşterek toplantı ile belirlenen ve ekonomiden sorumlu bakanların katıldığı toplantıda dile getirilen, krize karşı hükümet tarafından alınması gereken tedbirler ve yeni teşvik sistemi hakkında reel sektörün beklentilerini ifade eden konuları içeren bir sunum yaptı.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Konseyler Müşterek Toplantısına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın iştirak ettiğinin bilgisini veren Altug, yaklaşık 6 saat süren toplantıda konseyler olarak tespit edilen konuların bakanlara iletildiğini ve son derece verimli geçen bu toplantı sonrasında ilerleyen günlerde krize karşı bazı ek tedbirlerin alınabileceği izlenimi edindiğini belirtti.

Konseyler tarafından yeni sektörel ve bölgesel teşvik sisteminin eski teşvik sistemine göre önemli bir ilerleme olduğu konusunda fikir birliğine varıldığını, sektörel ve bölgesel düzeydeki eksikliklerin Bakanlar Kurulu tarafından, uygulama aşamasında, reel sektörün önerileri doğrultusunda giderilmesinin beklendiğini ifade eden Altuğ, küresel kriz ortamında mevcut ekonomik değerlerimizin korunmasının son derece önem kazandığı belirterek bu değerleri koruma adına yapılması gerekenlerin neler olduğu konusunda konseyler tarafında belirlenen önlemleri sıraladı.

TOBB Konseyler Müşterek toplantısında belirlenen ve bakanlara sunulan önlemler:
Özellikle teşvik sisteminin geçerli olduğu 2010'dan önce ilave yatırımların gerçekleşmesi çok zor gözükmektedir. Dolayısıyla bu teşvik sistemi bugünün ihtiyaçlarını doğrudan karşılamamaktadır.
? Mevcut işletmeleri ayakta tutacak tedbirlerin acilen devreye sokulması gerekmektedir.
? Kapasite kullanım ve istihdam oranlarının fevkalade düştüğü iç ve dış talebin birlikte ortadan kalktığı bir dönemde yeni kapasite oluşturmak yerine mevcut kapasitelerin kullanılmasını desteklemek daha önemlidir.

Bu çerçevede, Türkiye, yatırım teşvikleri yerine mevcut üretim kapasitesini korumaya yönelik ÜRETİM TEŞVİKLERİNİN ön planda tutulması gereken bir dönemden geçmektedir.
? Ancak, mevcut taslaktaki bölgeler arasındaki sektörel dağılımın, sağlıklı ve güncel verilerle, yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
? Yeni teşvik sistemi ile 1.nci Bölgede desteklenmesi öngörülen 17 sektöre ilave olarak Dış Mekan Süs Bitkisi Yetiştiriciliği ve Savunma Sanayi Sektörünün dahil edilmesi
? 1.nci Bölgedeki asgari yatırım tutarlarının KOBİ'lerinde faydalanabileceği şekilde aşağıya çekilmesi
? Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yasalaşması beklenmeden şirketlerin tasfiyelerinin ve şirket birleşmelerinin kolaylaştırılması sağlanmalıdır.
? Geri bağlantıları dikkate alındığında lokomotif sektör durumunda olan inşaat sektörü mutlaka desteklenmelidir.
? Uzun vadeli konut kredisi kolaylıkları getirilmelidir.
? İnşaat malzemelerinde KDV indirimleri başlatılmalıdır.
? TOKİ'ye sağlanan imkanlar özel sektör firmalarına da sağlanmalı ve haksız rekabet engellenmelidir.
? Arıtma tesislerinde kullanılan enerji yeniden yüzde 50 indirimli olmalıdır.
? Yenilenebilir Enerji Kanunu yeniden meclis gündemine getirilerek yatırımcıların önü açılmalıdır.
? Devlet, firmalara olan borçlarını bir an önce ödemeli ve/veya mahsup imkanı tanımalıdır.
? Turizm sektöründe ayak bastı parası gibi operasyonel giderler azaltılmalıdır.
? Turizmde sektörün istihdamının korunması için ölü sezonda istihdam destekleri sağlanmalıdır.
? Turizm tesisleri enerji desteği kapsamına alınmalıdır.
? Yabancı şahıs ve yabancı ortaklı Türk şirketlerinin gayrimenkul edinmeleri ile ilgili problemler çözülmelidir.
? Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde turizm sektörü dahil hizmet sektöründe vergi oranları yüzde 1'e indirilmelidir.
? Artan işsizliğin önüne geçmek ve kayıtdışı istihdamı azaltmak için mevcut istihdamın üzerindeki yüklerin daha da hafifletilmesi gerekmektedir.
? Ekim 2008'den itibaren kriz nedeniyle ödeme güçlüğüne düşenlerin vergi, sigorta ve enerji borçları yeniden yapılandırılmalıdır.
? Yeniden yapılandırmalarda aranan teminat şartları hafifletilmelidir.
? Akaryakıt piyasasında serbest piyasa ekonomisinin işleyişine dışarıdan müdahalelerden kaçınılmalıdır
? Perakende sektöründeki indirimler acilen kurala bağlanmalıdır.
? Organize perakende sektörünü düzenleyecek Kanun T.B.M.M.'ne sunulmalıdır.
? Bu nedenle iç pazarın canlandırılmasına yönelik somut adımlara öncelik verilmesi gerekmektedir.
? Öncelikle, güven ortamının güçlendirilmesi için Orta Vadeli Program'ın tamamlanması önemlidir
? Düşük gelirlilerin alım gücünü arttırıcı tedbirler alınmalıdır (Örn: Evlerde kullanılan LPG üzerindeki vergi oranları indirilmelidir.)
? Şirketlerin borçlarının yeniden yapılandırılması işletme sermayelerinin korunması için önemlidir.
? Kredi borçları ve kamu alacakları yeniden yapılandırılmalıdır
? Kamu alacaklarında uygulanan gecikme zammı düşürülmelidir.
? Kredi Garanti Fonu zaman kaybetmeksizin artık devreye sokulmalıdır.
? Üretim Teşvikleri kapsamında vergi düzenlemeleri de gözden geçirilmelidir.
? Yüksek enflasyon döneminde uygulanmaya başlanan peşin vergiden vazgeçilmeli ve uygulama normalleştirilmelidir.
? Leasing sözleşmelerindeki KDV oranı yıl sonuna kadar yüzde 1'e indirilmelidir.
? Devlet, borçlarını nakden ya da kamu borç senedi vasıtasıyla geciktirmeden ödemelidir.
? Kamu alımlarında yerli üreticilerin desteklenmesi amacıyla getirilen yüzde 15'lik fiyat farkı düzenlemesi uygulamaya geçirilmelidir.
? DMO'nun yerli malları satmaya ve İller Bankası'nın yerel yönetimlerin yerli mallarını satın almasına yönelik kredilendirmeye öncelik vermesi sağlanmalıdır.
? İhracat pazarlarındaki hızlı daralma neticesinde ihracat taahhütlerinin gerçekleştirilmesi güçleşmiştir.
? İhracat taahhütlerinin kapatılmasında miktar ve değer olarak kolaylık sağlanmalıdır.
? Süresi bir yıldan az olmamak üzere uzatılmalıdır.
? Fiyat düşüşleri gibi nedenlerle gerçekleştirilme imkanı olmayanların affedilmesi gerekmektedir
? Lisanslı depoculuk tarımsal ürün piyasalarının sağlıklı gelişimi için son derece önemlidir.
? Bu sebeple lisanslı depoculuk yatırımlarının bölgesel ayrım gözetilmeksizin mevcut tasarıdaki dördüncü bölge şartlarında, tüm ülkede desteklenmesi sağlanmalıdır.
? Depolama ücretleri desteklenmelidir.
? Tarımsal havza destekleme projeleri son derece önemlidir.
? Ancak, tarımsal envanter çalışmaları bitirilmeden havza bazında destekleme projeleri uygulanmamalıdır.
? Bu havzaların belirlenmesinde TOBB'un görüşü mutlaka alınmalıdır.
? Tarımsal desteklemede,
? Süt ürünlerinin ihracatının artması ve iç göçün engellenmesi için küçük baş hayvancılığa verilen destekler daha da arttırılmalıdır.
? Bitkisel yağ açığının kapatılması için sulama yatırımları desteği arttırılmalıdır.
? Et ve Balık Kurumu'nun kendi alımlarının ve EBK'nın satışlarının İhale Kanunu'nda istisna kapsamına alınmasından kaynaklanan haksız rekabet giderilmelidir.
? Hayvancılıkta, TARET projesi kapsamında, 28 ilde kilo başına verilen destekler aynı bölgedeki özel sektör kuruluşlarına da yaygınlaştırılmalıdır.
? Tarım ve hayvancılık ürünlerinde KDV oranları yüzde 1'e indirilmelidir.
? Tarım ürünlerinde sağlıklı üretim planlaması için ürün destekleme fiyatları ekim sezonundan önce açıklanmalıdır.
? KOSGEB desteklerine tarım ve hayvancılık eklenmelidir.

Aylık faaliyetlere ilişkin açıklamalarının devamında ülke ekonomisiyle ilimiz ekonomisinin mukayese edildiği bir sunum yapan SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ, özellikle l nüfusunun neredeyse %10'lik dilimine denk gelen yeşil kartlı sayısına vurgu yaparak krizin ilimiz ekonomisi üzerinde meydana getirdiği tahribata dikkat çekti.

İlimizde yeni açılan işyeri sayılarında 2009 yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %-19'luk bir gerileme olduğunu belirten Altuğ, SSK'lı sayısının 2008 yılının ilk 5 ayında 119.914 iken, 2009 yılının ilk 5 ayında 105.056'ya düştüğünü belirtti. İlimizde protesto edilen senet tutarının yine bir önceki yılın ilk 6 aylık dönemi göre % 17 artarak 30 milyon TL'den 36 milyon TL'ye ulaştığını ve bu artışın krizin yıkıcı etkilerinden kaynaklandığını belirtti.

Reuters'e göre Türkiye son 2 çeyrek dönem itibariyle tüm AB, OECD, G-20 ülkeleri içinde krizden en çok olumsuz etkilenen ülke olduğunu belirten Altuğ, 2008'in 4. çeyreği itibariyle % -6,2, 2009'un 1. çeyreği itibariyle % -13,8 oranında küçülme yaşandığını belirtti.

"Bu kriz artık bizim krizimizdir. Gelişmekte olan ülkeler arasında en yavaş toparlanan ülkenin Türkiye olacağı öngörülmektedir" diyen Altuğ, Dünya Bankası verilerine göre Türkiye'de 2009 yılında yüzde -5.5 daralma, 2010 yılında yüzde 1.5, 2011 yılında ise yüzde 3.0 büyüme yaşanacağının tahmin edildiğini belirtti.

Krizin, özellikle imalat sanayisi üzerinde büyük tahribat yaptığını belirten Altuğ, Ekim 2008 ? Mayıs 2009 arasındaki 8 aylık dönemde imalat sanayinin genelinde %15 daralma yaşandığını belirtti. Bu daralmadan en fazla TV, otomotiv, büro makineleri ve beyaz eşyanın etkilendiğini belirtten Altuğ, ülkemizde 2008 yılı Nisan sonu itibariyle 2 milyon 300 bin kayıtlı işsiz olduğunu bu rakamın 2009 yılı nisan sonu itibariyle 3 milyon 600 bine ve genel işsizlik oranınında yüzde 10'dan 15'e yükseldiği bilgisini verdi.

Altuğ açıklamalarını; "Bildiğiniz üzere 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız büyük deprem felaketinin yıldönümü yaklaşmaktadır. O acı dolu günleri inşallah tekrar yaşamayız. Birçoğumuz ya ailemizden birini ya arkadaşlarımızı yada tanıdığımız bir çok insanı kaybettik. Büyük maddi zararlar yaşadık. Yaşanan bu acıların tekrarlanmaması için ilim ve fen kuralları etrafında ortak akılda birleşerek deprem riskini unutmadan gerekli alt yapıları oluşturmalı ve gelecek nesillere modern ve sağlam bir kent bırakmalıyız. Depremde kaybettiklerimizi saygıyla anıyoruz" diyerek açıklamlarına son verdi.

18 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümüne sayılı günler kala Odamızın 18. Meslek Grubundan (Mimarlık, Mühendislik Faaliyetleri ve İnşaat Taahhüt İşleri Meslek Gurubu ) Meclis Üyesi olan İnşaat Mühendisi Emre Yılmaz, yapmış olduğu sunumla deprem öncesi yapılan yanlışlar, deprem nedeniyle meydana gelen hasarlar ve deprem sonrasında yapılması gerekenler hakkında meclis üyelerine bilgilendirici açıklamalarda bulundu.

Temmuz ayı olan meclis toplantısının son bölümünde mecli üyelerimizin meslek komitelerinin sorunlarını dile getirerek dilek ve temennilerini ifade ettiler.
Haber Tarihi : 2/8/2009
HABER MEDYA
PAYLAŞ
Son Haberler ::