Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Talip Kuriş Başkanlığında, hibrit olarak, meclis üyelerinin fiziki ve online katılımı ile gerçekleştirildi.
Olağan Meclis Toplantısına SATSO Meclis Başkanı Talip Kuriş, Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Cem Gün ile Yüksel Avşar, Yönetim Kurulu Üyeleri Erhan Fidan, Hüseyin Ür ve İbrahim Arabul SATSO Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonundan iştirak ettiler.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Talip Kuriş tam kapanma süreci ve Ermeni soykırımı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak şunları dile getirdi: “Alınan kararlar doğrultusunda yaklaşık 3 haftalık tam kapanma sürecini hep birlikte yaşayacağız. Öncelikle toplum sağlığı olmak üzere, kapalı işyerlerimizin de bir an önce açılabilmesi ve normal hayatımıza dönebilmemiz için herkesin söz konusu kısıtlamalara uymasını ve destek vermesini önemle rica ediyorum. ABD Başkanı Biden'in 1915 olaylarına ilişkin olarak politik bir söylemle yaptığı sözde "soykırım" ifadesini büyük bir üzüntüyle karşılıyor, talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyor kesinlikle reddediyoruz. Ayrıca, tarihi gerçeklerden uzak bir niteleme ile ülkemizi ve milletimizi hedef alan bu temelsiz ve çirkin ithamları şiddetle kınıyoruz.” dedi.
Yoklama ve gündem maddelerinin oylanmasının ardından 1183 no’lu Meclis oturumuna ait tutanak görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Mart ayı Kat’i Mizan ve ekleri ile Bütçe İzleme Raporu, Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Vahap Gün’ün sunumunun ardından oylanarak, meclis üyeleri tarafından tasdik edildi.
Yönetim Kurulu’nun aylık faaliyetleri ve Oda çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere söz alan SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ dünya, ülke ve şehir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Yarından itibaren yaklaşık 17 gün sürecek bir tam kapanma sürecine geçiyoruz. Salgının kontrol altına alınması anlamında bu tür tedbirlerinin verimli olduğunu düşünüyoruz. Ancak aşılanma sürecinin de aynı şekilde hızlandırılması gerekiyor. Tam kapanma, ticari anlamda da bir kapanmayı beraberinde getiriyor.
Biliyoruz ki; Türkiye'de hizmet sektörü ve tüccarlarımız pandemiden en fazla etkilenen kesimlerin başında geliyor. Bu zorlu süreçte, esnafımız kadar Ticaret ve Sanayi Odası üyesi ve çoğunluğu KOBİ olan işletmeler de büyük zarar gördü. Yaşanan süreç hem bugün, hem de ilerleyen dönemler açısından etkileri itibariyle oldukça sıkıntılı ve hatta önüne geçilmez maddi kayıplara neden olabilme ihtimalini taşıyor.
Salgın tedbirleri kapsamında iş yeri kapanan işletmeler için devletin kayıpları telafi edecek nitelikte bir çalışma yapacağına inanıyorum. Yıllardır verilen emeklerin salgın sürecine kurban edilmemesi gerekiyor. Bu ve benzeri işletmelerimizin salgından sonra da varlıklarını sürdürebilmeleri için desteklerin artırılmasını, her sektöre özel bir paket hazırlanmasını ve kapsamlı olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz.
Özellikle salgın tedbirlerinden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların kredi anapara ve faiz ödemelerinin ertelenmesi ve ilave finansman desteği, vergi borçlarının yapılandırılması, vergisel ödevlerin yerine getirilmesi mümkün olmayacağından, mücbir sebep ilan edilmesi, faaliyeti durdurulan firmaların işletme giderlerinin, çek, senet, KDV, SGK ve benzeri resmi ödemelerinin ertelenmesi, güçlü bir koruma paketinin hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.
Hükümetimiz bu tür konularda her zaman imkanları doğrultusunda iş dünyasının yanında oldu. Bu süreçte de mağduriyetin giderilmesi için gayret edeceklerinden şüphemiz yoktur.
“Yaşanan salgın sürecinin gölgesinde ilerleyen ekonominin çarkları herşeye rağmen dönmeye devam ediyor. Baktığımızda 12 Nisan’da açıklanan işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı 2021 yılı şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 0,6 puan artarak %14,1 seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu ayda istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 150 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 42,9 oldu. Bu rakamlarda özellikle istihdamı korumaya yönelik teşvik edici düzenlemelerin etkileri görülmektedir. Bu doğrultuda sürekli dile getirdiğimiz kısa çalışma ödeneğinin 30 Haziran’a kadar uzatılması iş dünyamıza bir nebze de olsa rahatlık sağlamış oldu.
İhracata baktığımızda hem ülke geneli hem de Sakarya adına memnuniyet verici rakamlarla karşılaşıyoruz. Sakarya'dan yılın ilk çeyreğinde 139 ülkeye yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Mart ayında bir önceki aya göre ihracatını yüzde 8,2 artırarak yükselişini sürdüren ilimiz, yılın ilk çeyreğinde ülke ihracatına yüzde 5,4 katkı sağladı. Ülke geneline de baktığımızda Mart ayı itibariyle, 18 milyar doları aşarak, yeni bir Cumhuriyet tarihi aylık ihracat rekoruna imza atan Türk ihracatçısı, hiç şüphesiz Mart ayı sanayi üretimine de ciddi bir artış getirmiş olacaktır.
Doku Kültürü Laboratuvarı
2018 yılında yönetim kurulu olarak seçildiğimizde, önceki yönetim tarafından projelendirilen ek hizmet binaları ve Sakarya tarımsal ürünler üretim mükemmeliyet merkezi çalışmalarının tamamlanmasına ağırlık verdik. Mevcut binamızın revizyon çalışmalarını tamamladık.
Kalkınma ajansı desteği ile yapılan Doku Kültürü Laboratuvarı proje bütçesinin yüzde 44’ü SATSO bütçesinden, yüzde 56’sı marka tarafından karşılandı. Doku kültürü laboratuvarımızın işletilmesi için ihale sürecine hazırlanıyoruz. İhale sonucunda, laboratuvarın işletme hakkı uzman bir firmaya ihale edilecek. Odamız ve kalkınma ajansı işbirliği ile bir ihale şartnamesi hazırlandı. Bu ihale kalkınma ajansına bağlı 5 ildeki oda ve borsa üyesi firmalara da açık olacak.
Hammadde Sıkıntısı
İç pazardaki ham madde temininde yaşanan sıkıntılar, katma değerli ürünlerin üretilmesi sürecine olumsuz yönde etki ediyor. Sektörde faaliyet gösteren üyelerimizden gelen geri dönüşlerde özellikle mobilya sektöründe sunta ve MDF başta olmak üzere, plastik sektöründe kauçuk tozu, elektrik-elektromekanik, demir-çelik, otomotiv ve tarım gibi sektörlerde yaşanan hammadde sorunu beraberinde birçok sektörü de olumsuz etkilemektedir.
Meclis toplantılarımız, müşterek meslek komiteleri toplantılarımız, komite-komisyon ve kurul başkanları toplantılarımızda sizlerin sıklıkla dile getirdiği hammadde sorununu basın aracılığı ile gündeme getirerek, ilgili kurum ve kuruluşlara aktararak çözümü noktasında da çalışmalar yürütüyoruz.
Talepler
Odamıza zaman zaman gelen ve önemli olduğunu düşündüğümüz birkaç konuya değinmek istiyoruz. Büyükşehir Yasası nedeni ile mahalle statüsüne dönüştürülen köylerimizde hayvancılık tesisi kurmak isteyen yatırımcılar ilimizi tercih etmiyor. Özellikle karşılaştıkları fazlaca prosedür nedeni ile il özel idarelerinin olduğu Bolu veya Bilecik gibi illerimizde yatırım yapmaya eğilim gösteriyor. Sakarya tarımında, bitkisel üretim, hayvancılık üretiminden ayrı düşünülemez. Bu nedenle işletmelerimizin ekonomik bir işletme olabilmesi için hayvancılık ve bitkisel üretim birlikte olmalıdır. Bu konularda gerekli kolaylaştırıcı yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca arazi toplulaştırması konusuna da ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum”
Toplantının Meslek Komitelerinin Sorunlarının Görüşülmesi ile Dilek ve Temenniler Bölümünde söz alan meclis üyeleri ülke, şehir ve gündem hakkında görüş ve önerilerini dile getirdiler.
29. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Kenan Taçyıldız, “Giderler artmış durumda, gelirler düşmüş durumda. Akşamdan sabaha alınan kararlar değişebiliyor ve insanlar kararlara ayak uydurmakta zorluk yaşıyorlar. Büyük şirketlerin kiraları, vergileri erteleniyor ancak küçük şirketlere ve işletmelere böyle kolaylıklar asla sağlanmıyor. Vergi ve SGK primleri işlemeye devam ediyor ve ödenemediğinde de faizli bir şekilde tahsil ediliyor. Bizleri duyan var mı, yok mu maalesef belli değil. Küçük işletmelerin sesleri duyulmalıdır.
Eğitim- Öğretim kurumları olarak Mayıs ayında öğretmenlerimiz ile yeni sözleşmeler imzalayıp önümüzdeki dönemin hazırlıklarını yapmamız gerekiyor ancak ne yapacağımız konusunda bir bilgim yok. Maalesef hayat pahalılığı artık çok daha fazla hissediliyor. Asgari ücretten alınan vergiler düşürülmeli ve bu vergiler ücreti alanlara verilmelidir. İş dünyası yaşadığı bu zor süreçte ayakta kalmaya çalışırken maalesef ilimizde SGK müfettişleri işyerlerini sürekli denetlemeyi sürdürüyor. İşletmelerin huzuru ciddi oranda kaçtı.” dedi.
31. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Behlül Bayrak, “21. yy’de temel insan ihtiyaçları sıralandığında en başta gıda ve barınma geliyor, haberleşme de bunlardan sonra gelmektedir. Özellikle mobil haberleşme insanın önemli bir ihtiyacıyken, kapanma günlerinde halı yıkamacıların açık olup da mobil iletişimcilerin kapalı olacak olması yanlış bir uygulamadır. Haberleşme çok önemlidir, günlük bir ihtiyaçtır. Kapanma döneminde insanlar haberleşmeye ihtiyacı olacak ve mobil iletişim işletmeleri açık olmalıdır.” dedi.
28. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Emrullah Terzioğlu, “Son yıllarda hayvancılık ile ilgili şehrimize yatırım yapmak isteyenler planları, projeleri hazır olmalarına rağmen yatırım yapamıyorlardı. Şehir planlamasında hayvancılık yatırımına yer olmadığı için hem yerel, hem de dışarıdan gelecek yatırımlar için bu önemli sorunun düzeltilmesi gerekiyor. Arazi toplulaştırma konusunda bir türlü ilerleme kaydedilemiyor. Toplulaştırmanın olması sonucunda tarımda yüzde 30’a varan verimlilik artacaktır.
Şehrimizin merkezinde yer alan Hilmi Kayın iş merkezi maalesef ucube bir bina olarak kaldı. Çevrenin sıkıntılarını emiyor. İçine girdiğinizde haklı bir şekilde deprem korkusuna kapılıyorsunuz. Merkez Belediyesi tarafından konu ele alınıyor ve dükkan sahiplerinin mağdur edilmeden bir çalışma yapılacağını duyduk, teşekkür ediyoruz.” dedi.
6. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Enes Akcan, “Kapatma kararı ile ilgili üyelerimizden ödemelerin yapılması, destek paketi açıklaması gibi sürekli bazı sorunlar geliyor. Uygulanan bu kararda mağazalar kapalı olacak ancak e-ticaret ile uğraşan işletmeler faaliyetlerini sürdürmesi gerekiyor. Bununla ilgili bu işletmeler vergi levhalarına ve karar defterlerine e-ticaret yazdırırsa mağazalardan bu faaliyetlerini gerçekleştirmek için muafiyet kazanmış oluyorlar.” diye konuştu.
17. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Adnan Borazancıoğlu, “Maalesef yaşadığımız sorunlar ilgili yerlere verimli ulaştırılamıyor veya çoğu zaman çözüm aranmıyor. Şehrimizdeki STK’ların kelebek sıklıkla bir araya gelerek sorunları gündeme getirme çalışmaları çok önem arz ediyor. Geçmiş yıllarda Sakarya Üniversitesi’nden sanayi nasıl bir öğrenci yetiştirilmesi istiyor diye bir talep geldi. Odamız tüm üyelerimize bunu bildirdi ancak maalesef bir üyemiz buna cevap verdi. Kendi görevlerimizi hatırlayıp çalışmak, işbirliği yapmak gerekiyor.” dedi.
23. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Nihat Cinoğlu, “Tüm sektörlerde problemler devam ediyor. Aklımızdan memnunuz, ancak halimizden sürekli şikayet ediyoruz. Son 2 yıldır sürekli bir karmaşa içerisindeyiz. Yüzmek dinlemek ile öğrenilmez. Tehlikeli sularda yüzmek zorunda kalıyoruz ve kıyıya çıkmak için de mücadele etmek gerekiyor. Bağırarak dünyadaki ekonomik sistemi değiştiremeyiz. Akılcı politikalar, yetkin ve yetkili kişilerle sıklıkla bir araya gelip bilgilerimizi paylaşıp sonuç odaklı çalışmalıyız. Yılda 330 bin kişi ülkemizi terk ediyor. İnsanlar burayı terk etmek için bir çare arıyor. Bir kazancın yüzde 90’ı 1 kişiye, yüzde 10’u da 9 kişiye paylaşılırsa burada adaletten söz edemeyiz. Karar mercilerinin bu belirsiz ortamda organizasyonları ve insanları doğru yere yönlendirmek için niteliklerini ve becerilerini her zamankinden daha iyi kullanmaları gerekiyor.” dedi.
26. Meslek Komitesinden Meclis Üyesi Lütfi Sunman, “Bugün meclisimize baktığımızda kendi sektörlerinde uzman, Sakarya’nın kültürü, turizm, sosyal yaşamı konusunda meclisimizde yaptırıcı kararlar alınıyor. Bizler burada seçildiğimiz için üzerimizde bir vebal var. Sektör bizlerden bir şey bekliyor. Bu meclis çok güçlü ve daha güçlü olması için dersimize çalışmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Haber Tarihi : 30/4/2021