Sayın Eruslu, Eryap Grup hakkında kısaca bilgilendirir misiniz?


Eryap Grup olarak, 2001 yılından bu yana, 150.000 m²'yi aşan 3 farklı üretim tesisimizde; dış cephe kaplama sistemleri, ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemeleri ve polimer kapı ve pencere sistemleri gibi 5 ayrı ürün üretimi gerçekleştirmekteyiz.

2001 yılında Gaziantep’te kurduğumuz ilk tesisimizde, Türkiye’de bir ilk olan ve kendi tescilli markamız American Siding Dış Cephe Kaplama Sistemleri üretimi ile yapı sektöründeki faaliyetimize başladık. Yıllar içerisinde yine Gaziantep tesislerimizde Winer markası ile Polimer Kapı ve Pencere Sistemleri üretim hattını da devreye aldık. Akabinde İstanbul ve Sakarya’da da üretim tesisleri kurarak Bonus markası XPS, bitümlü membran ve taş yünü üretimine başladık. 

Türkiye genelinde yaygın bayi ağı ve satış noktalarımız ile 81 ilde hizmet sunmakta; 62'den fazla ülkede kurmuş olduğumuz güçlü işbirlikleri ile yurt dışında da ürünlerimizi müşterilerimiz ile buluşturmaktayız. “Lider Markaların Üreticisi” mottosu ile yola çıktığımız ilk günden beri Türkiye’de ısı, su, ses ve yangın yalıtımı anlamında tüm ürünleri üreten tek yerli firma olmaktan gurur duyuyoruz.

Sakarya’ya yaptığınız yatırım hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz? 

2011 yılında yatırım kararı aldığımız taş yünü ürünümüz için Marmara Bölgesi ağırlıklı tüm bölgelerde ciddi çalışmalar yaptık. Çalışmalarımız sonucunda gördük ki özellikle Hendek Organize Sanayi Bölgesi, ulaşım yolları üzerinde olması, sanayinin oturmuş düzene sahip olması, genç ve çalışkan iş gücüne sahip olması gibi özelliklerinin yanında uygun fiyatlı arsa avantajıyla da birleştiğinde tercih nedeni haline gelmişti. Şu an 62.000 m2’lik açık alan ve yaklaşık 35.000 m2’lik kapalı alana sahip tesisimizle yılda 80 bin ton taş yünü üretim kapasitesiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 

Hendek 2. OSB Bölgesindeki üretim olanaklarından memnunsunuz diye anlıyorum, bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Her ne kadar şirketlerin kurulma ve yönetilme amacının temelinde karlılık olsa da bu temel hedefe ulaşmak için kaçınılmaz bileşenlerin etkisiyle bir neticeye ulaşıldığını unutmamak gerekli. Bunun en temelinde ise insan vardır, Sakarya’nın bu konuda gerçekten genç, azimli, çalışkan ve inançlı insan kaynağına sahip olmasının çok büyük avantajı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan az önce bahsettiğim bileşenlerden diğerleri ise çevre, iklim ve doğa. Bu konuda da gerçekten çok şanslı bir bölgede olduğumuzu düşünüyorum, bir Gaziantepli olarak Sakarya’nın güzelliklerinden ne kadar bahsetmeye çalışsam da eksik bırakıp haksızlık etmekten korkarım açıkçası. Bu güzelliklerin değerini bilmeliyiz diye düşünüyorum. 




Gelecek yatırımlarınızdan bahsedebilir misiniz?


Şu an için ülkenin içinden geçtiği koşullar malumunuz, özellikle de bizim bulunduğumuz sektör çok ciddi daralma yaşıyor. Dolayısı ile şu aşamada planlanmış bir yatırım projemiz yok. Ama bizim her zaman masamızda planlar ve projeler hazırda olur, şartları uygun gördüğümüzde ilk start veren yine bizler oluruz. Hatta bunun için de organize sanayi bölgemizde yeni yapılan genişleme alanından arsa talebinde bulunduk. Şartların uygun olduğu koşullarda aynı bölgede yatırımlarımıza devam etmek istiyoruz.