Dış ticarette bir başarı öyküsü;

Robotik otomasyonlu sistemler ihraç ediliyor…

Optimak Süreç Tasarımı ve Uygulamaları 
San. Tic. Ltd. Şti.

Kendinizi tanıtır mısınız?


Ben Tansel Cavit Kulak. 1970 yılında Trabzon’un Akçaabat ilçesinde dünyaya geldim. Lise eğitimimi İstanbul’da tamamladım. 1990 yılında Deniz Harp Okulu’ndan Donanma Deniz Subayı olarak mezun oldum. 1994 yılında Kocaeli Üniversitesi Yönetim Bilimleri Anabilim dalında yüksek lisans yaptım. 1995 yılında da Selçuk Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

İş hayatınıza başlamanızın öyküsünü bizimle paylaşır mısınız? 

1990 yılında Deniz Subayı olduktan sonra 9 yıl donanmada subay olarak görev yaptım ve daha sonra ayrıldım. Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşlarından olan Aydın Mensucat’ta işe başladım. 14 yıl Aydın Mensucat’ta ve onun diğer kuruluşlarında yöneticilik yaptım. 2005 yılında Aydın Endüstri’yi kurmak için Sakarya’ya geldim. 2005 yılında kurma sürecine başladım ve 2011 yılında Aydın Endüstri’den ayrıldım. Bu ayrılma sürecinden sonra ne yapmam gerektiğini belirlemem gerekiyordu ve ben de hükümetin 2023 strateji planını inceleyerek Türkiye’nin gelişen sektörlerini inceleyerek makine sektörüne girmeye karar verdim.

Sektörünüz ile ilgili bilgi verir misiniz? Yaptığınız işi detaylandırabilir misiniz?

Sektörümüz makine imalat sektörüdür. Makine imalat sektörü çok geniş ve kapsamlı bir sektör olup kendi içerisinde belli dallara ayrılmaktadır. Bizim alanımız ise hat sonu uygulamalarını yapan makineleri üretmektir. Makinelere genel anlamda bakacak olursak; imalat yapan proses makineleri ve proses makinelerin sonundaki makineler vardır. Biz proses sonundaki makinelerin imalatını yaparız. Proses makineleri bir şeyler üretir, biz üretilen ürünü birincil ambalajına girdikten sonra ikinci, üçüncü ambalajlarına alırız, palete koyarız, streç sararız, konveyörlerle taşırız, depoların içine koyarız, depolardan alır tıra yükleriz, tırdan alır tekrar depoya yükleriz. Uygulamaları yaparken konvensiyonel, kartezyenel ve robotik sistemler kullanırız. Bizler tek bir makine yapmak yerine sistem kuran bir sektördeyiz. Otomotiv sektörü, sanayi sektörü, ecza sektörü gibi yüksek katma değerli sektörlere de robotik uygulamalar yaparız. İşimizin yüzde 50’si mekanik ise geri kalan yüzde 50 yazılımdır. Bizler işimizdeki yazılım değerini artırıp, mekanik değerini biraz daha azaltacak yüksek teknolojik ürünlere doğru firmamızı yönlendirmeye çalışıyoruz.



Bu sektörü tercih sebebiniz nedir? Bu işe başlarken piyasa ihtiyaçlarını değerlendirerek mi, tecrübelerinizle mi yola çıktınız?

Bu sektörü tercih sebebimiz makine imalatını sınıflandırdığımızda ortaya çıkıyor. Makineler sektör bazlı ve hat sonu olarak ayrılmaktadır. Sektör bazlı makineler sektörel krizlerden ve dalgalanmalardan çok etkilenen makinelerdir. Bizlerin işi sektör dışı olmakta ve tüm sektörlere hitap etmektedir. Bu sektörü tercih etmemizin birinci nedeni krizlerden ve dalgalanmalardan etkilenmemek, sektörlerden bağımsız bir hale gelmektir. İkinci nedenimiz ise hükümetin 2023 stratejik planını incelediğimizde makine, enerji, ulaştırma, savunma, tıp gibi birçok sektöre destek verileceği, bu sektörlerin büyütüleceği olmasıdır. Diğer bir neden ise yine stratejik planda milli gelirin en az 15 bin dolar olacağı öngörüsüydü.15 bin dolar demek en düşük bir işçinin aylık 1100-1200 dolar maaş alması demek anlamına geliyordu. Bu rakamlarda çalışan bir insanın da vasıfsız bir iş yapması ekonomik ve piyasa şartlarında pek mümkün değil. Hiçbir sanayici, maaşı 1500 doları bulan bir kişiye hamallık yaptırmaz, katlama veya kolileme gibi işler yaptırmaz. Bizlerin yaptığı ürünler üretim işlemi bittikten sonra katma değeri olmayan işlemlerin makineleşmesini içeriyor. Tabi ki burada piyasa ihtiyaçlarını değerlendirmek ile beraber tecrübelerimiz de çok önemliydi. 

İş dünyasındaki hedefleriniz nelerdir?

İş dünyasındaki hedeflerim oldukça büyük. Türk firmalarını değil Avrupalı firmaları rakip olarak görüyoruz. Büyümeyi ve kalkınmayı bu firmalara göre belirleriz. 2022 yılına kadar şirketimizin büyüme politikasını ve hedeflerini stratejik plan haline getirdik. Stratejik planımız doğrultusunda yıllık ciro, pazar, sosyal faaliyet, personel, ar-ge hedefimiz gibi hedeflerimiz var. Genel hedeflerin yanında somut hedeflerimize baktığımız zaman bizler kendi alanımızda dünyadaki B segmentinde en hızlı streç makinesini, en hızlı paletleme makinesini, robotik uygulamaları yaptık. 2020 yılında umuyoruz ki dünyada A segmentlerine de ulaşacağız. Yeni teknolojik ürünler ile ürün çeşitliliğimizi artırmayı ve tüm dünyaya açılmayı hedefliyoruz. 

Sakarya ihracatındaki yeriniz ve hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 

Bizim maalesef Sakarya ihracatında istediğimiz, Sakarya’ya yaraşır bir yerimiz yok. Çünkü daha 7 yıllık bir firmayız ve 50 kişinin üstünde personel ile Sakarya’da 350 firma arasındayız. Ancak ihracata baktığımız zaman bu yıl 500 bin dolarlık ihracat yaptık ancak bu ihracatı kendimiz açısından az görüyoruz. Biz ihracat hedefimizi bu yılki ciromuzun dörtte biri olarak belirledik. Bu rakamlar da yaklaşık 2 milyon dolarlara tekabül edecektir. Umuyoruz ki bunu başaracağız. Önümüzdeki sene için ise 4 milyon dolar gibi bir ciro hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak için çeşitli uygulamalar yapıyoruz ve bu uygulamalarda da en önemli destekçimiz SATSO. 

Bizler SATSO’nun özellikle UTEP Projesindeki desteğinden çok faydalandık. 6 tane arkadaşımızı bu süreçte görevlendirdik ve bu 6 arkadaşımızdan 3 tanesine istihdam sağladık. Dünyada sektörümüzle ilgili pazar araştırmalarını, rakip araştırmalarını analiz ettik ve hedef pazarlarımızı belirledik. Hedef pazarlarımızı belirledikten sonra bu pazarlardaki acente, distribütör, bayi veya birebir satış gibi kontaklar kurma çalışmalarına başladık. Bu çalışmalarımız halen daha devam etmekte. An itibari ile de biz İsrail gibi bir ülkeye robotik uygulama satmaktan gurur duyuyoruz. İsrail gibi teknolojik bir ülkeye teknolojik bir ürünü geçtiğimiz ay içerisinde sattık. Ek olarak Cezayir, Fas, Tunus, Arabistan, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan gibi ülkelerle de aktif olarak çalışmalarımız mevcuttur. Bu ülkelere direk veya dolaylı olarak ihracat yapabiliyoruz. İhracatımızı direk olarak kendimiz yaptığımız gibi buradaki Türk firmalarımız ile partnerlik yaparak ihraç kayıtlı olarak satış yapabiliyoruz. 



İş dünyasına yeni başlayacak olan girişimci adaylarına, ihracat yapmak isteyen üyelerimize ne önerirsiniz?

Bir iş adamı olacaksanız her türlü riske açık olduğunuzu, her türlü sıkıntıya göğüs germek gerektiğinizi bilmeniz gerekir. Peygamber Efendimiz hadisinde “Ticaret ile uğraşın ve cesur olun” diye de buyurmaktadır. Girişimcilik, cesaret isteyen bir iştir. Girişimcilerin bir şirket kuracağı zaman bazı durumlara dikkat etmesini öneririm. Birincisi; bir iş kuruyorsanız sermayeniz kadar iş yapın sakın borçlu olarak başlamayın veya büyümeyin. İkincisi; pazarı ve dünyayı çok iyi analiz edin. Şirketinizi imalat ya da satış esasınıza göre kurgulamayın. Finansal analiz, güçlenme ve gereklilikleri göz önüne almanız gerekir. Pazarlama, imalat önemlidir ancak finans her şeyden önemlidir.

İhracat yapmak isteyen üyelerimiz ile ilgili de önerilerim olacaktır. Birincisi; ihracat çok uzun soluklu bir iştir. Kendi ülkenizde, dilinizle, kimliğinizle, kültürünüzle ürün satmak için bile çok çaba sarf ediyorsunuz. İhracatta da aynı çabayı sarf etmeniz gerekecek. İkincisi; iç piyasada ürün sattığımız zaman karşılaştığımız sorunu çözmemiz nispeten kolay. Ancak ihracatta çok fazla hata yapma şansımız yok. 

SATSO’nun iş dünyasına yönelik çalışmalarını bir girişimci olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu anlamda beklentileriniz nelerdir?

SATSO, Sakarya’ya vizyon veren, Sakarya’yı kalkındıracak,  büyütecek çalışmalar içerisinde. İş dünyasını kurumsallaştırmaya, büyütmeye, Sakarya’nın ticaretini ve sanayisini arttırıcı çalışmalar yapmaya gayret ediyorlar. Ben bir girişimci olarak SATSO’nun aktif olarak çalışmalarından memnunum. Ancak SATSO tek başına SATSO değil. Bizlerin de iş dünyası olarak destek vermemiz gerekiyor. Sektörümüz veya komitemiz ile ilgili bir sorunumuz varsa bunu bildirip bu fikrin tartışmaya açılmasını sağlayıp buradan da SATSO’nun bu konuyu bir üst makama bildirecek şekilde hareket etmesini çok faydalı buluyorum. SATSO sadece Başkan, Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinden ibaret olmamalıdır. Bizler de iş adamları ve girişimciler olarak fikirlerimiz, önerilerimiz ile destek vermeliyiz. 

Sanayii Araştırma ve Geliştirme Komisyonumuz çok güzel işler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ek olarak bir nitelikli personel komisyonu veya nitelikli iş gücü komisyonu gibi bir komisyon kurulup iş gücü ile ilgili özel çalışmalar yapılırsa iş dünyamızın istemiş olduğu nitelikli iş gücünün sağlanması kolaylanmış olur.